Sırf bu maymun türünde olduğunu bildiğimiz en az üç virüs türü var. | TED | هناك ما لا يقل عن ثلاثة فيروسات تعلم بوجودها في هذا القرد بالتحديد. |
Bu kasada,bu tarz yerlerden en az on tane var. | Open Subtitles | هناك ما لا يقل عن عشرة أماكن مثلها في البلدة. |
En az 20 kişi yaralanmış, yedisi de hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ما لا يقل عن 20 جريح سبعة منهم في المستشفى |
Günlük enerji ihtiyacın için karbonhidrat almalısın bu da en azından 15%'ini karşılayacaktır. | Open Subtitles | أنتَ بحاجة للكربوهيدرات فيما لا يقل عن 15بالمئة من الجرعة اليومية الموصى بها |
En azından akşam okuluna falan gidip insan içine karışsın, değil mi? | Open Subtitles | ما لا يقل عن بضعة الفصول الليلية، أليس كذلك؟ حول بعض الناس |
En azından, Laurel aptalca bir soru sorarken sevimli görünmeyi başarabiliyor. | Open Subtitles | ما لا يقل عن لوريل الساحرة عندما يطلب مني أسئلة غبية. |
Japonya, en az on uçak gemisi ve sofistike savas uçaklariyla dünyanin ikinci en güçlü filosu olan donanmasini kurmustu. | Open Subtitles | بنت اليابان قواتها البحريه لتصبح ثانى اقوى الاساطيل فى العالم بما لا يقل عن 10 حاملات طائرات ومقاتلات شديده التطور |
Artık kendisine 20 milyon kron kadar daha az miras kalacak. | Open Subtitles | التي ورثت ما لا يقل عن 20 مليون ترجمة: أبو شيخة |
Kürsüye koyacağımız en az bin kadar şahit olacak ama. | Open Subtitles | نعم,صحيح, لدينا ما لا يقل عن 1000 شاهد إثبات عليه. |
- Bu en az 50 petabyte'lik bir sığa demek. | Open Subtitles | وهذا هو لا يقل عن 50 بيتابايت من سعة التخزين. |
en çok hastaya sahip olan 10 şehirde, her birinde en az 20 bin üniversite öğrencisi vardır. | TED | مع أكبر عدد من المرضى المعتمدين على المعونة الطبية، كل من هذه المدن لديها ما لا يقل عن 20000 طالب جامعي. |
Soğuk savaşın bitişinden beri, çeyrek bir yüzyıl önce, bu bölge için en az altı büyük savaş tahmin edildi. | TED | منذ نهاية الحرب الباردة، قبل ربع قرن، تم التنبؤ بما لا يقل عن ستة حروب كبرى في هذه المنطقة. |
Bu bulmacayı en az iki yedekleme noktasıyla çözmek mümkün, tabii daha fazlasıyla çözümler de mevcut. | TED | من الممكن حل هذا اللغز باستخدام ما لا يقل عن نقطتين مخبأ، وهناك أيضًا حلول صالحة تستخدم المزيد. |
İnsan beyni yaklaşık olarak 86 milyar nörondan oluşur. Bunlar en az yüz trilyon sinapsle bağlılardır. | TED | عقل الإنسان يحتوي على 86 مليار خلية عصبية، متصلة بما لا يقل عن مائة مليار نقطة اتصال عصبي. |
En azından başka bir 28 sene daha seni kaybetmem. | Open Subtitles | ما لا يقل أنا لن تخسر لمدة 28 سنوات أخرى. |
Honduraslıları şu konuda ikna etmeye çalışıyordum, eğer yeni bir şehir inşa ederseniz, en azından 1.000 kilometrekarelik bir alanla başlamalısınız. | TED | لذلك كنت احاول اقناع الهوندوراسيين اذا بنيتم مدينة جديدة, يجب عليكم البدا بموقع لا يقل عن 1000 كيلو متر مربع. |
Oyunun kurallarını değiştiren bu nadir şeyleri yaratmak için en azından beş mucizeyi başarmanız gerektiğine inanıyorum. | TED | وفي اعتقادي أن لخلق مغيرات اللعبة النادرة هذه يتطلب منك تمكنك فيما لا يقل عن خمسة معجزات. |
Ve bu savaşı en azından dört cephede savaştık, hiç kuşkusuz Hollywood'da. | TED | ولقد شنت هذه الحرب على ما لا يقل عن أربع جبهات، وبالتأكيد في هوليوود. |
En azından 98 kez olmuştur. | Open Subtitles | وهذا لا يقل عن 98 مرات في كثير من الأحيان |
Sanırım ön ayakları ile arka ayakları arasındaki mesafe en azından 40 santim olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أن الطول ما بين القدم الأمامية والخلفية لا يقل عن 15 بوصة |
Biliyor musun askere gitmeliydim. En azından iyi bir akşam yemeğim olurdu. | Open Subtitles | يجب ان تذهب الى الجيش، أتمكن من الحصول على ما لا يقل عن وجبة لائقة. |