| Ama - burada bir ama beklediğinizi umut ediyorum- ama bu herkes için geçerli değil. | TED | لكن -- وأرجوا أنكم تنتظرون كلمة لكن -- لكن هذا لا ينطبق على الجميع. |
| Ve bu sadece Amerika'da nesillerce yaşayanlar için geçerli değil, ama aynı zamanda Amerika'ya çoğunlukla başlangıçta metabolik bakımdan sağlıklı gelmiş ve sonraki birkaç yıl içerisinde her bir diğer Amerikalı gibi yüksek obezite ve diabet riski oluşmuş göçmen ve mülteciler için de geçerlidir. | TED | وهذا لا ينطبق على الناس الذين عاشوا في الولايات المتحدة لعدة أجيال فحسب، بل أيضًا على المهاجرين واللاجئين، والذين بالنسبة لأغلب مجموعاتهم كانوا أصحاء استقلابيًا عند وصولهم إلى الولايات المتحدة وخلال سنوات قليلة، أصبحوا في نفس خطر الإصابة المرتفع بالبدانة والسكري كباقي الأمريكيين. |
| Bu her durum için geçerli değil. | Open Subtitles | هذا لا ينطبق على كل حاله |
| Senin dökümanlamanın bir katkısı yok. | Open Subtitles | فيلمك الوثائقي لا ينطبق على هذا السيناريو |
| Asıl seninkinin bir katkısı yok. | Open Subtitles | فيلمك الوثائقي لا ينطبق على هذا السيناريو |