| Sen de aklının başında olduğunu kanıtlamak için gürültülü adımlarla, ormanda yalnız ilerliyorsun. | Open Subtitles | صحيح. إذاً، لتثبتي عقلانيتك، تتسكعين في الغابة بمفردك. |
| Sadece kendine birşeyleri kanıtlamak için dışarıdaki herhangi biriyle olamazsın. | Open Subtitles | تلعبين خارج الشيء الذي لا تريدينه ان يحدث فقط لتثبتي لنفسك انكِ على حق |
| Ağlamadığını kanıtlamak için vergi paralarını kendi gözyaşlarını test etmek için kullanıyorsun. | Open Subtitles | تستخدمين أموال دافعي الضرائب لكي تفحص دموعك فقط لتثبتي أنك لم تكوني تبكين. |
| Kraliçe olmaya layık olduğunu klanlara kanıtlaman için daha iyi bir yol olmaz mı? | Open Subtitles | أليست هذه طريقة أفضل لتثبتي للقبائل أنّكِ جديرة بأنْ تكوني ملكتهم؟ |
| Bunu kanıtlaman için sana bir şans vermek istiyorum. | Open Subtitles | أود منحكِ فرصة لتثبتي حسن نواياكِ. |
| Haklı olduğunu kanıtlamak için bir sürü zahmete mi girdin? | Open Subtitles | لقد خضت كامل العناء فقط لتثبتي انك محقة؟ |
| yanıldığını kanıtlamak için bir şans istemez misin? | Open Subtitles | ألا تريدين فرصة لتثبتي لها أنها على خطأ؟ |
| Ama bağımsız bir kadın olduğunu kanıtlamak için dereceni düşürüyorsun. | Open Subtitles | لكنك تغرقين نفسك لتثبتي انك امرأة مستقلة |
| Kendine bir şeyi kanıtlamak için orada oturup bir palavracının dişçilik hakkında konuşmasına izin vermemeliydin. | Open Subtitles | ولم يكن يجب عليك أن تجلسي هناك وتستمعي لثرثار ما يتحدث عن طب الأسنان فقط لتثبتي شيئاً ما لنفسك |
| - On. - Sırf haklı olduğunu kanıtlamak için kalanımızı da yok etmeye değer mi? | Open Subtitles | -أيستحق الأمر أن تخاطري ببقيتنا لتثبتي أنّك على حق؟ |
| O zaman sen de onun da başka bir hileci olduğunu kanıtlamak için buradasın. | Open Subtitles | وأنت هنا لتثبتي أنه خدّاع آخر؟ |
| Beni buraya bir şeyi kanıtlamak için yolladın: | Open Subtitles | أرسلتني هنا لتثبتي نقطة |
| Ben konseptime bunca zaman ve enerji harcamışken sen kalkıp az biraz tanıdığımız ve hoşlanmadığımız insanlara bir şey kanıtlamak için hepsini pat diye kaldırmışsın. | Open Subtitles | أتعلمين , لقد قضيت وقتاً طويلاً و جهداً كبيراً لموضوعي لكنك قمتِ بإزالته كله لتثبتي شئ ما لأشخاصٍ بالكاد تعرفينهم ! |
| Henry, kendini kanıtlaman için Teo'nun işini bitirmeni istedi. | Open Subtitles | هنري طلب منك قتل تيو لتثبتي له ولائك |
| İkinci şansı hak eden, saygın biri olduğunu kanıtlaman için. | Open Subtitles | لتثبتي أنك شخص نزيه -يستحق فرصة ثانية. |