| - Kulak arkası birini zehirlemek için çok iyi bir yer. | Open Subtitles | انها منطقية و مثالية مكان لتسميم شخص وراء الأذن الطبيب الشرعي نادرا ما ينظر هناك |
| Karıştırdım. Fareleri zehirlemek için. | Open Subtitles | هذه خلطة بالخبز لتسميم الفئران |
| Aileden biri, mirasa konmak için, kendisini bile zehirlemeye hazırmış. | Open Subtitles | أحدهم كان مستعد لتسميم نفسه ليطالب بالإرث |
| - Aslında ikinizin de sığırları zehirlemeye çalıştığını söylemeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أن يسمم القطيع من أجل التأمين في الواقع، نحن نقول أنكما خططتما لتسميم القطيع |
| En verimli zehirleme yöntemi sayılmaz. | Open Subtitles | هذا ليس هو الأكثر كفاءة طريقة لتسميم شخص ما. |
| -...ve Büyük İhtimalle Birini zehirleyecek Kişi seçilmiştim. | Open Subtitles | و الأكثر ترجيحاً لتسميم شخصاً ما أعذريني |
| Gezegeni zehirlediğin için sağ ol adi herif! -Defol git! | Open Subtitles | شكراً لتسميم كوكبنا ايها الأوغاد |
| Bununla mı? Fareleri zehirlemek için yemeklerine karıştırdım. | Open Subtitles | هذه خلطة بالخبز لتسميم الفئران |
| bunlar tümör hücrelerini tekrarlamamak üzere zehirlemek için tasarlanmış toksik hücreler. | Open Subtitles | ﻷن غالبيّة هذه العلاجات الكيماويّة هي ذات نفسها مسرّطِنات و هذا المقصود منها. تلك مسمِّمات خليّة و هي مصمّمة لتسميم الخلايا الوَرميّة حتى لا تتناسخ. |
| Bunu kurtları ve tilkileri zehirlemek için kullanırlarmış. | Open Subtitles | لقد استخدموها لتسميم الذئاب والثعالب |
| IOA anahtar sahiplerini zehirlemek için restorana girerken kullandığı levyeyi bulduk. | Open Subtitles | العتلة التي استاخدامها لقتحام المطعم لتسميم IAO حامل المفاتيح |
| Sophia'nın Başkan'ı zehirlemek için Jarvis'i kullandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّ (صوفيا) استغلّتْ (جارفيس) لتسميم الرئيس. |
| Bıçağı zehirlemek için ne kullanıldı? | Open Subtitles | ماذا استخدم لتسميم الشفرة؟ |
| Yani biri Sıska'yı zehirlemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن شخصا كان يحاول لتسميم سكينر. |
| -Evet. Biri kediyi zehirlemeye çalışmış. | Open Subtitles | نعم، يبدو كمن حاول لتسميم القطط. |
| Beni zehirlemeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | كنت في محاولة لتسميم لي. |
| Polise Bey'in bir kongre üyesini zehirleme planını ihbar eden isimsiz bir telefon araması onu yolundan çekecekti. | Open Subtitles | مكالمة واحدة من مجهول لتخبر الشرطة عن خطة باي لتسميم النواب وسوف يكون خارجا |
| Gazileri zehirleme işinden onları sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | إنهُ يحملهم المسؤولية لتسميم الجنود |
| Manyak kızı zehirleme planlarını biliyorum. | Open Subtitles | -اعرف خطتك لتسميم تلك الفتاة المجنونة |
| Kuyuları ve tarlaları zehirleyecek insanlar asla dönemesin diye. | Open Subtitles | خططَ لتسميم الآبار والحقول حتى لا يعود الناس أبدًا |
| Babamı zehirlediğin için. | Open Subtitles | لتسميم والدنا. |