"لتموت" - Traduction Arabe en Turc

    • ölüme
        
    • ölmeye
        
    • ölmek
        
    • Ölme
        
    • ölmüş
        
    • ölmene
        
    • ölmesine
        
    • ölmen
        
    • ölmeyi
        
    • öleceksin
        
    • Geber
        
    • ölmezdi
        
    • ölecektin
        
    • ölebilirdi
        
    • ölmesi için
        
    - Onu trene ölüme yolladın. - Benim yönlendirdiğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles لقد أرسلتيها لتموت فى هذا القطار هل تظنين أنى قدتها لا
    Bürokratlar ve politikacılar kendi yerlerini korumak için seni buraya ölüme yolladılar. Open Subtitles حفنة من البيروقراطيّين المتجادلين يحمون مصالحهم السياسيّة بينما يرسلونك إلى هنا لتموت.
    Hava akışını kesti havasızlıktan ölmeye bıraktı ve gitti. Open Subtitles إذاً, قطع عنها مخزون الهواء و تركها في حجرة ذات مخزون قليل من الهواء لتموت و إنتقل
    Eğer sonrasında buraya ölmek için dönmek istersen, sorun değil. Open Subtitles اذا كنت تريد أن تعود إلى هنا لتموت فلا بأس
    Gaz odalarına hayvanlar, kalabalık gruplar olarak konulurlar ve Ölme süreleri 20 dakikaya kadar çıkabilir. Open Subtitles في غرفة الغاز، تعبأ الحيوانات بإحكام شديد ويمكن أن تستغرق وقتا طويلا يصل إلى 20 دقيقة لتموت.
    Onu kışın ortasında lanet olasıca bir ağaca bağlayıp kendi başına ölüme terkettiler. Open Subtitles لقد إستدرجوها الى الأدغال فى منتصف الشتاء وربطوها فى شجره ملعونه لتموت
    Biri ona tecavüz etti, onu vurdu ve ölüme terk etti. Open Subtitles احد ما اغتصبها,اطلق النار عليها وتركها لتموت
    - Seni burada ölüme terkedemezdim. - Bana katılmak zorundaydın yani? Ne? Open Subtitles لم استطع ان اتركك هنا لتموت لذلك اتيت لتنضم الى
    Peder Richard Moore'un onunla işini bitirip ölüme terk ettiği günü de hatırlarsınız umarım. Open Subtitles واذكروها كيف كانت عندما انتهى الأب ريتشارد منها وتركها لتموت
    O kızı yolun kenarında dövülmüş ve ölüme terk edilmiş bir hâlde buldum! Open Subtitles أنظر إلىّ الآن وَجدتُ تلك البنت مضروبة ومتروكة لتموت على الطريق
    Sibirya seni ölmeye gönderdikleri yer değil mi? Open Subtitles اليست سيبيريا المكان الذي يرسلونك إليه لتموت
    Seni burada ölüme terk etmeyeceğim. Senin için binlerce kez ölmeye razıyım. Open Subtitles لن أتركك هنا لتموت - ساموت من أجلكِ مئات المرات وأكثر -
    Mütecaviz nesillerinizin kefareti olarak çukurlarda ölmeye hazır olun. Open Subtitles جاهزة لتموت في الحـظـيـرة ليدفعوا ثمن ولادتهم المشؤومة
    Bu hastalık akciğerlerinize bağlı bir ventilatörle yalnız ölmek çok korkunç ve bu tüm organlarımızı etkileyen bir hastalık. TED إنه مرض مرعب، لتموت وحيداً بجهاز تنفس متصل برئتيك، وهو مرض يؤثر على كل أعضائنا.
    Sen benimle geliyorsun koca salak kanalizasyonda ölmek için! Open Subtitles ستاتي معي ايها المخدر الابيض لتموت هناك في المجاري
    - Ölme vaktin geldi. - Hoşçakal, ortak. Open Subtitles الآن حان وقتك لتموت أيها الاحمق
    Ölme vakti, Kriptonlu. Open Subtitles حان الوقت لتموت أيها الكريبتوني
    Belki bir darbe aldı ve burada ölmüş olabilir. Open Subtitles ربما حصلت على ضربة وتدحرجت إلى هنا لتموت
    Bilmiyorum. Bence, ölmene izin vermeliydin. Open Subtitles انا لا اعرف , ولكننى اعتقد انك كان يجب عليك ان تترك نفسك لتموت
    Hem onu kurtarabilecekken, ölmesine izin verirsen onu öldürmüş kadar olmaz mısın? Open Subtitles وإذا أنت يمكن أن تتنقذيها لكنّك تتركيها لتموت أليس ذلك كأن تقتيلها بنفسك؟
    Bu kadar yolu hiç bir şeye başlamadan önce ölmen için gelmedim. Open Subtitles أنا لم آتي كلّ هذا الطريق لك لتموت أمامي قبل أن نبدأ حتى
    Benim için ölmeyi bu kadar çok istediğini bilmiyordum. Open Subtitles لم تكن لدي فكرة بأنك متحمس جداً لتموت من أجلي
    Baban gibi anemiden öleceksin. Open Subtitles كنت لتموت مِنْ فقر الدم كما مات والدك
    - Sen de sevicisin. Geber emi! Open Subtitles لتموت بطريقة عنيفة
    Peşinizden denizaltıya gelmeseydim ikiniz giderdiniz ve o ölmezdi. Open Subtitles إن لم أكن آتيت خلفكم للغواصة لكنتما رحلتما، وما كانت لتموت.
    Eğer ona vurmasaydım, sen ölecektin. Anladın mı? Minnettar olman gerekiyor. Open Subtitles كنتَ لتموت لو لم أفعل أتفهمني؟
    Eğer Sam karaciğerini vermemiş olsaydı, 6 ay önce ölebilirdi. Open Subtitles كانت لتموت قبلها بستة أشهر إن لم يكن أعطاها كبده
    Bazen doktorlarda, meslektaşı hastasını ölmesi için sokağa attığında onu uyarmasına rağmen hastasını ölmesi için sokağa atar. Open Subtitles أحياناً يرسل الأطباء الناس لتموت بالشوارع بعدما يحذرهم الأطباء الآخرون من ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus