| Sadece birisiyle yüzmek istiyorum. Bir sorumluluk belgesi imzalamaya hazırım. | Open Subtitles | فقط أريد أن أسبح مع واحد أنا مستعد لتوقيع تعهد |
| Daha sonra vereceğiniz her kağıdı imzalamaya hazırım Bay Gupta. | Open Subtitles | عندها سأكون مستعداً لتوقيع اي ورقة تقدمها الي ياسيد جوبتا |
| 6 Avrupa ülkesinden temsilciler Avrupa Birliği'ni kuracak anlaşmayı imzalamak için Roma'ya gelmişlerdi. | TED | ممثلون عن ست دول أوروبية جاؤوا إلى روما لتوقيع ميثاق انشاء الإتحاد الأوروبي |
| Antlaşmanın imza törenine yönelik bir tehdit aldık. | Open Subtitles | انا تابع للأمم المتحدة لقد تم أعلامنا بتهديد لتوقيع المعاهدة |
| Mektupta "Kaç ay Rusya'da olacaksınız beyannamede Rocky'nin imzası lazım" dedi | Open Subtitles | لقد قال إنه سيتغيب فى روسيا لشهرين وأنا كنت أحتاج لتوقيع روكى على الاوراق |
| Ne yaptığımı düşünmeye fırsat bile vermeden o kağıdı imzalamam için acele ettirdin. | Open Subtitles | لا، أنت الذي اتفقت .. استعجلتني لتوقيع تلك الوثيقة دون أن تترك لي المجال لأفكر فيما أفعل |
| Senin de bütün anlatılanların doğru olduğunu söyleyen bir belge imzalaman lazım. | Open Subtitles | نعم ،وأنا أحتاجك لتوقيع رسالة تقول بأن كل شيء مكتوب في الكتاب حدث في الواقع |
| öncelikle , kağıtları imzalamaya hazır olup olmadığını sorun. | Open Subtitles | قبل كل شئ ,اسئله, هل هو جاهز لتوقيع الاوراق ؟ |
| Bir şey imzalamaya hazırlanıyordu yani öne eğilmişti. | Open Subtitles | كان يستعد لتوقيع شيء مما يعني بأنه كان يتكيء |
| Bay Malhotra ve Bay Patel burada ve anlaşmayı imzalamaya geldiler | Open Subtitles | بأن السّيد مالهوترا و السّيد باتيل قد جاؤوا لتوقيع الصفقة؟ |
| Kızımla konuşur konuşmaz anlaşmayı imzalamaya hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لتوقيع العقد بمجرد تحدثى مع إبنتى |
| Kızımla konuşur konuşmaz, sözleşmeyi imzalamaya hazırım. | Open Subtitles | أنا جاهز لتوقيع العقد بمجرد أن أتحدث مع ابنتي |
| Şu an kontratları imzalamak için babamın ofisine, yani Alexis'in ofisine gidiyorum. | Open Subtitles | والآن سأذهب إلى الأعلى لمكتب أبي مكتب أليكسيس. , لتوقيع هذه العقود. |
| Tabi bu 50 devletin de devlet başkanları ve bakanlarıyla anlaşma imzalamak için görüşmek anlamına geliyor. | TED | هذا يعني التفاوض مع رؤساء الدول، ووزراء الخارجية ل 50 دولة لتوقيع معاهدات. |
| Kontratları imzalamak için geldim. Yayınevlerinden büyük ilgi var. | Open Subtitles | لقد جئت لتوقيع العقود إن الناشرين حقاً متحاملون عليه |
| Orada olmak istiyoruz ama hafta sonu 3 imza günüm var. | Open Subtitles | نحن نتمني ذلك لكن انا لدي ثلاث جلسات لتوقيع كتابي نهاية الاسبوع |
| "Madem imza atma modundasın, öyleyse neden bunu imzalamıyorsun?" | Open Subtitles | بما أنك فى مزاج لتوقيع للمعجبين ؟ هل ممكن ان توقع هنا ؟ |
| O aynı hafta şehirde olacakmış kitap imzası dağıtmak için. | Open Subtitles | انها فى المدينه فى اجازة الأسبوع لتوقيع الكتاب |
| Bana imzalamam gereken belgeleri getirin. | Open Subtitles | اعطيني الاستمارات التي تحتاج لتوقيع |
| Sorgulamayla ilgili haklarını anladığını gösteren bu belgeyi imzalaman gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة لك لتوقيع قرار الافراج هل فهمت حقوقك في ما يخص الاستجواب |
| Doğruluğunun onaylanması için denetleme yetkilisinin imzalaması gerek. | Open Subtitles | لتصديق الصلاحية، تحتاج لتوقيع الموظف المشرف |
| Başkan imzaladı, başkan yardımcısının da imzalanması gerekiyor. | Open Subtitles | بي أو تي يو إس وقّعَ, نحتاج لتوقيع في بي او تي يو اس |
| Kitap imzalama turumdan yeni dönmüştüm. | Open Subtitles | لقد عدت فحســب إلى البيـت من جولتي لتوقيع الكتب. |
| E-postasındaki imzasına saçmasapan yazılar ekliyor. | Open Subtitles | إنها تضيف نِكات قصيرة لتوقيع بريدها الإلكتروني |
| Seni daha fazla bilgilendirmeden önce bu gizlilik anlaşmasını imzalamanı isteyeceğim. | Open Subtitles | حسناً , قبل أن يقولك لك أكثر قليلاً سأحتاجك لتوقيع إتفاقية عدم الكشف |
| Şimdi eğer bu basit kurallara uymayı kabul ediyorsan, sen ve diğerlerinin bu kontratı imzalamaları lazım. | Open Subtitles | و الآن إذا قررتم أن تتبعوا تلك القوانين البسيطة فأنا بحاجه لكم و للأولاد لتوقيع هذا العقد |
| Neal gibi Hagen'ın da yaptığı işe imzasını atmak gibi bir huyu vardı. | Open Subtitles | حسناً ، مثل (نيل) ، (هيغن) لديه الغطرسة لتوقيع اعماله |