| Öldürürsen bir kaç saniye mutlu olursun ama onu koz olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | واثق بعد ما تقتله ستشعر بالأرتياح لثواني لكن هذا الرجل هو ضمانتك |
| Bir kaç saniye de olsa para fikrinden uzaklaşıp ödemenin jetonla yapılması bir farklılık yaratır mıydı? | TED | هل ستكون خطوة أزيلت من النقد لثواني قليلة بالدفع لك عبر الرموز ستحدث فارقاً؟ |
| Evet, evet, bir kaç saniye daha, şimdi bizimle olurdu? | Open Subtitles | نعم، لثواني قليلة فقط لكانت ما زالت معنا الآن |
| Bana bir iyilik yapıp direksiyona bir saniyeliğine geçer misin? | Open Subtitles | فقط تولي عجلة القياده لثواني تولي عجلة القياده؟ شكرا لك |
| Bilmiyorum sana söylediler mi, ama sen... kocam seni geri getirmeye çalışırken bir iki saniyeliğine ölmüştün. | Open Subtitles | .. لا ادري ان قالو لكِ انكِ متِ لثواني أثناء ماكان زوجي يسعفك |
| Ne sana, ne de işine, artık bir dakika daha katlanamam! | Open Subtitles | لم يعد بإمكاني اللعب لثواني قذرة لك و لوظيفتك |
| Bir saniye konuşabilir miyiz dostum? | Open Subtitles | . هل يمكنني التحدث اليكم لثواني,يا رفاق؟ |
| Bir saniye bekle. Ben sadece onlara kendimi konuşmak daha kolay olacak düşünüyorum, tatlım. | Open Subtitles | إهدأي لثواني ، أعتقد أنه سيكون من الأسهل إذا أنا تحدثُ معهم بنفسي ، عزيزتي |
| Çünkü patlamalar birkaç saniye sürüyor sonra kayboluyordu. | Open Subtitles | لأن الإنفجارات دامت لثواني معدودة وبعدها إختفت |
| Bazen birkaç saniye, bazen birkaç saat uyuyakalıyorum. | Open Subtitles | بعض الأحيان أغيب لثواني قليله بعض الأحيان لساعات قليله |
| Bir saniye dinleyebilir misin? Açıklayabilirim. | Open Subtitles | حسنا, فقط اسمعني لثواني انا سأوضح لك كل شيء |
| Bir anlamı yoktu ve sadece bir saniye sürdü ve bundan çok rahatsızım. | Open Subtitles | لم تعني شيئاً و دامت لثواني و أنا أشمئز من الأمر |
| Sanırım hareket ediyor. Bir kaç saniye bekle. Daha sonra palmiye ağaçları kaybolacaktır. | Open Subtitles | انتظر لثواني لترى أن شجرة النخيل قد اختفت |
| Köpeğin dikkatini dağıtmaya çalışmak iyi bir fikirmiş gibi görünse de saldırıya uğrama anını genelde birkaç saniye geciktirmekten öteye geçemez. | Open Subtitles | محاولة تشتيت إنتباه الكلب تبدو فكرة جيدة ولكن كل ما تفعلة هو تأخير هجوم الكلب لثواني قليلة |
| - Verandada seninle bir saniye konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل أستطيع التحدث معك على الشرفة لثواني حسناً |
| Çarpsa bile sadece bir saniye canınız yanacak. | Open Subtitles | ولكن حتى ولو ضربتكم فإن وخزتها ستدوم لثواني فقط |
| Ölüm vadisinde kozmik bir anormallik yaşandı ve birkaç saniye önce bitti. | Open Subtitles | شذوذ كوني في وادي الموت دام لثواني قليلة فقط |
| Özür dilerim. Gözümü bir saniyeliğine ayırmıştım ki, Creed patates tavanı kaptı. | Open Subtitles | نعم , أنا آسف , لقد شردتُ لثواني فقام كريد بأخذ القليل من فطيرتك |
| Birkaç saniyeliğine bizimle konuşabilir misiniz? | Open Subtitles | هل من الممكن أن تتوقفي للحديث لثواني قليلة؟ |
| Hayır, beni dinlemiyorsun Bir saniyeliğine dinle beni, olur mu? | Open Subtitles | لا أنت لا تسمع لي فقط أسمعني لثواني |
| Mike, bir dakika yerime bakar mısın? | Open Subtitles | مايك , أستلم الأمور لثواني , هل تفعل ؟ |