Kızının düğününe beni de davet ettiğin için sana müteşekkirim. | Open Subtitles | أنا سعيد و ممتن أنك دعوتنى لحفل زفاف ابنتك |
Kızının düğününe beni de davet ettiğin için sana müteşekkirim. | Open Subtitles | أنا سعيد و ممتن أنك دعوتني لحفل زفاف ابنتك |
Dostum, düğün için alınan şeylerin hepsinin altından kalkabilirim. | Open Subtitles | ياصاح، ليس هناك شيء جيد في تخطيطها لحفل زفاف لا أستطيع تحمّل كلفته |
Eğer bir düğün planlıyorsan her zaman aynı şeyleri isteyen , sizden bir adım önde gibi görünen bir çift vardır. | Open Subtitles | عندما تخططون لحفل زفاف .. هنالك دائماً زوجان آخرين يملكان نفس الذوق هذا يبدوا انه متقدم عليك بخطوة |
Kahretsin! Yedi bin papel ödedim bu düğüne ve göremeyeceğim. | Open Subtitles | سحقاً, لقد دفعتُ سبعة آلاف لحفل زفاف لن أراه قط. |
Kızımın düğünü için camiyi ayırtma hakkında sizinle konuşmam lazım. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث معك عن حجز المسجد لحفل زفاف ابنتي |
Yalnızca Rajiv'in düğününde giyeceğim kıyafetleri seçmeme yardım ediyordu. | Open Subtitles | هيا ، أنها كانت تساعدني لأختيار ملابسي لحفل زفاف ، (راجيف) |
Yetişkin seviyesinde okuyabilen tek mezunumuzun düğününe davetliyiz. | Open Subtitles | نحن مدعوّان لحفل زفاف المتخرّج الوحيد الذي وصل لمستوى عالي |
kızkardeşinin düğününe eski kız arkadaşınla gitmek istiyorsun, | Open Subtitles | أنت تريد أن تذهب لحفل زفاف أختك مع صديقتك السابقة. |
Eski sevgilini düğününe davet edip teselli seksinden mahrum bırakamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تدعو صديقاً سابقاً لحفل زفاف ولا تعطه كرامة مواساة الجنس من الافضل للفتاة ان تعرف |
Beni oğlunun düğününe bile davet etmiyor. | Open Subtitles | إنه حتي لم يقم بدعوتي لحفل زفاف إبنه |
Arkadaşlarımızın düğününe gitmeliyiz... | Open Subtitles | يجب أن نذهب لحفل زفاف صديقتنا، |
Eğer bir düğün planlıyorsan her zaman aynı şeyleri isteyen , sizden bir adım önde gibi görünen bir çift vardır. | Open Subtitles | عندما تخططون لحفل زفاف .. هنالك دائماً زوجان آخرين يملكان نفس الذوق هذا يبدوا انه متقدم عليك بخطوة |
İki günlük düğün için valiz hazırlamasını biliyor. | Open Subtitles | من المؤكد انه يمكنها جلب أغراض لحفل زفاف مدته يومان |
Gazetede ablanızın düğün fotoğrafını gördüm. | Open Subtitles | نعم، رأيتُ صورة في الصحيفة لحفل زفاف أختكِ الكبرى. |
Keklerden yapılma düğün pastası sağlam para getirir. | Open Subtitles | كعكة كب كيك لحفل زفاف فيها الكثير من المال. |
Resmi bir düğüne davet edilmişsin ama açıkça görünüyorki smokin almaya gücün yetmemiş. | Open Subtitles | لقد دُعيت لحفل زفاف رسمي لكن على ما يبدو لا تقدر على ثمن بذلة للسهرة |
düğüne uygun bir şey olsun ve bir yerimi kırmadan trene gidebileyim. | Open Subtitles | شئ يناسب لحفل زفاف رسمي ويجعلني أصل إلى المذبح دون أن أكسر كاحلي |
Eğer Gravowski'lerin düğünü için geldiyseniz soldan ikinci kapıdan gireceksiniz. | Open Subtitles | إذا كنت هنا لحفل زفاف كرافزكي، فإنه في الطابق الثاني على اليسار. |
Başka yerdeydim, erkek kardeşimin düğünü için St. Lo'daydım | Open Subtitles | سافرت لحفل زفاف أخي في سانت لو |
Ben sadece Blair'in düğününde içerdeki haberci olmak istemiştim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أحظَ بسبق صحفي (لحفل زفاف (بلير |
Bir sehpayı alması bir aydan uzun sürdü, ama düğününü dört hafta içinde planlayabildi. | Open Subtitles | ستة أشهر لتجد لي جدول نهاية وانها تخطط لحفل زفاف في أربعة أسابيع. |