"لحملها" - Traduction Arabe en Turc

• taşımak
• taşımaktan
• onu taşıyacak

Statümüzün sembolü, daima taşımak zorunda olduğumuz ama Avrupalıların alması bile gerekmeyen bu pasaport.
المعنى الكامل لحالتنا متمثل في هذا التصريح التي لابد أن نحملها طوال الوقت و التي لا حاجة للأوروبي لحملها

Yastık fırlatma ya da alışverişe giderken çantasını taşımak mı?
ستعطيك محفظتها لحملها او تأخذك للتسوق لرمي الوسائد

Ruhsatlar var. Ama o sadece silahı taşımak için.
نحن حاليا نحمل تصاريح لكن لحملها فقط

Arazi sınırları dışındayken, onu ruhsatsız silah taşımaktan tutuklayabilirsiniz.
بما أنها ليست في المحمية فيمكنكم القبض عليها لحملها سلاحا غير مرخص

Nakit ve altın külçelerden oluşan 5 milyon doları taşımaktan son derece mutlu olabilecek bir kıza benziyorsun.
تبدين كفتاةٍ ستكون أكثر من مسرورة لحملها 5 ملايين دولار نقداً وسبائك ذهب

Taşıması ağır bir yük oldu, ama taşımaktan onur duydum.
كانت عبء ثقيل، وشرف لحملها

Kızım kollarımın arasındaydı. Bir şekilde onu taşıyacak gücü kendimde bulmuştum.
كانت أبنتى على ذراعى طوال الوقت بشكل ما وجدت القوة لحملها

Nükleer silahımız ve onu taşıyacak bir İHA'mız var.
نحن نمتلك قنبلة نوورية وطائرة لحملها

taşımak için büyük bir meblağ.
إنها كمية كبيرة من النقود لحملها

Neredeyse Jaipur boyunca onu taşımak zorunda kaldım.
أصبحت ضعيفة واضطررت لحملها إلى " جايبور "

Yatağına taşımak zorunda kaldım.
إضطررتُ لحملها إلى السرير.