| Ama aklında başka bir şey var, yoksa Clara'ya yetkiyi ona verdiğini söylerdin. | Open Subtitles | لكن لديك شيء آخر في عقلك وإلا كنت ستخبر كلارا بأنها هي المسؤولة |
| Hakkında söyleyebileceğiniz başka bir şey var mı Subay David? | Open Subtitles | هل لديك شيء آخر تقولينه لنا حوله، الشرطية دافيد؟ |
| başka bir şey yoksa bağımsız çalışmaya geçebiliriz. | Open Subtitles | لو لم يكن لديك شيء آخر من أجلنا يمكننا أن نذهب للدراسة الخاصة |
| Bu gece yapacak başka bir şeylerin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء آخر تفعلينه الليلة؟ |
| Söyleyecek başka bir şeyin yok zaten, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، ليس لديك شيء آخر لتقوله، أليس كذلك؟ |
| Luc yarın Çin'e gidiyor, eğer yapacak başka bir işin yoksa... | Open Subtitles | لوك سيغادر الى الصين غدا لذا اذا لم يكن لديك شيء آخر لتخبرني |
| Slaughter'ın fikrini değiştirmek için yeterli değil eğer sen de daha iyisi varsa tabii. | Open Subtitles | هذا ليس كافياً لتغيير رأي (سلاتر) إلاّ لو كان لديك شيء آخر. |
| - Bize söylemek istediğin başka bir şey yok mu? | Open Subtitles | -أليس لديك شيء آخر تودّ إخبارنا به؟ |
| Sorun değil. Sende ihtiyacım olan başka bir şey var. - Bunu ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | لا بأس، لديك شيء آخر أحتاجه أأستطيع استعارة هذا؟ |
| ES: Yani Cohh, bir an önce geri dönmem gereken TED konuşmama dönmeden önce -- (Kahkaha) Benimle paylaşmak istediğin başka bir şey var mı veya hep bir seyircinin önünde, sormak istediğin bir soru var mı? | TED | إي إس: لذا كووه وقبل أن أعود لحديثي والذي يجب أن أعود له عند نقطة معينة-- (ضحك) هل لديك شيء آخر تود مشاركته معي، أو أي سؤال تريد أن تسأله ، لقد أردت دوما الصعود هنا أمام الحضور؟ |
| - Senin için başka bir şey var. - Tamam. | Open Subtitles | لديك شيء آخر حسنا |
| Bana vereceğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيء آخر لي؟ |
| Bana vereceğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيء آخر لي؟ |
| Yaşananlar hakkında bize anlatmak istediğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيء آخر عما حدث ؟ |
| Eğer bana anlatmak isteyeceğin başka bir şey yoksa... | Open Subtitles | إلا إذا كان ... لديك شيء آخر تريدين إخباري به |
| Eğer başka bir şey yoksa, biz gidiyoruz. | Open Subtitles | إن ليس لديك شيء آخر سأذهب الآن |
| - Elinizde başka bir şey yoksa tabii. | Open Subtitles | ماعدا لو كان لديك شيء آخر نعم لدي |
| Bu gece yapacak başka bir şeylerin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء آخر تفعلينه الليلة؟ |
| - Bana söyleyebilecek bir şeyin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء آخر تقولينه؟ لا.. |
| Yapacak başka bir işin yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد لديك شيء آخر أفضل كي تفعله؟ |
| Vales'in yüzü görünmüyor fotoğrafta. Slaughter'ın fikrini değiştirmek için yeterli değil eğer sen de daha iyisi varsa tabii. | Open Subtitles | هذا ليس كافياً لتغيير رأي (سلاتر) إلاّ لو كان لديك شيء آخر. |
| Ama yapıyor olabileceğin başka bir şey yok mu? | Open Subtitles | لكن,أليس لديك شيء آخر لتفعله؟ |