| Hayır, Özür dilerim Phoebe'nin askeri dedektif ile görüşmesi var, onu silahsız yollamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا آسفة. لكنَّ فيبي لديها مقابلة مع المدعي العام، ولا يمكنني تركها بدون مساعدة | 
| Kızımızın yarın okul görüşmesi var onun stresi var ama iyi türden bir stres bu. | Open Subtitles | الأمر هو ان ابنتنا لديها مقابلة لمدرسة في الغد لذا هذا يشعرنا بالضغط, لكنه ضغط جيد | 
| Hannah'nın hukuk fakültesinde bir görüşmesi var. | Open Subtitles | هانا لديها مقابلة لكلية القانون | 
| Üniversitede bir profesörle randevusu var. | Open Subtitles | لديها مقابلة مع أحد الأساتذة | 
| Yapımcıyla randevusu var. | Open Subtitles | هيّ لديها مقابلة مع المنتج | 
| Kuzenimin görüşmesi var da. | Open Subtitles | قريبتي لديها مقابلة مع عضوة الكونغرس | 
| Emma'nın evlat edindirme bürosuyla görüşmesi var. | Open Subtitles | (إيما) لديها مقابلة مع مؤسسة تبنّي الأطفال | 
| Ben de cep telefonumla aynı şeyi yapıyorum ve yalnız yaşıyorum. Bugün öğlen 1:30'da bir görüşmesi var. | Open Subtitles | لديها مقابلة اليوم الساعة 1: | 
| Kate'in yarın iş görüşmesi var ve onu denemeni istemiyorum. | Open Subtitles | (كايت) لديها مقابلة عمل غدًا ولا أريدها أن تثمل. | 
| Yarın sabah iş görüşmesi var. | Open Subtitles | لديها مقابلة صباح الغد |