"لديه تاريخ" - Traduction Arabe en Turc

    • geçmişi var
        
    • geçmişi olan
        
    • tarihi var
        
    • hikayesi var
        
    • mazisi var
        
    • geçmişte
        
    • geçmişiniz yok
        
    Bob'un girişimci operasyonlarla dolu bir geçmişi var. Open Subtitles بوب لديه تاريخ طويل من عمليات العميل المزدوج
    Jack Bauer'ın bu ülkeye harika hizmet etmiş bir geçmişi var! Open Subtitles جاك باور لديه تاريخ من الخدمات العظيمة لهذا البلد
    Uygunsuz cinsel davranışlarda dolu bir geçmişi var ve kimse tehlike çanlarını duymuyor mu? Open Subtitles لديه تاريخ لسلوكيات جنسية غير لائقة ولا أحد يشير بخطورة الامر
    Stresin kalp krizine yol açması mümkün, özellikle de uyuşturucu geçmişi olan birinde. Open Subtitles من المحتمل ان التوتر الحاصل قد يسبب نوبة قلبية خاصة لدى شخص لديه تاريخ من التعاطي
    - Anladım. - Sikinin bir son kullanım tarihi var Ray. Open Subtitles فهمت ذلك عضوك الذكري لديه تاريخ إنتهاء , راي
    Onun kamyonlara ait bir hikayesi var, sahilin yukarısından aşağıya doğru kovanları taşımış. TED وكان لديه تاريخ مع هذه الشاحنات ، لنقل النحل صعودا وهبوطا على الساحل.
    TakıntıIı olduğu kızlarla bir mazisi var. Open Subtitles لديه تاريخ سىء عنالإستحوازعلىعقل الفتيات.
    Profesör Fischer'in burada Texas'ta verdiği mücadelelerin uzun bir geçmişi var. Open Subtitles البروفيسور فيشر لديه تاريخ طويل من الكفاح من أجل ما هو صائب في تكساس
    Görünüşe göre adamın köpeklerle ilgili bir geçmişi var. Open Subtitles يبدو أن هذا الرجل لديه تاريخ حافل مع الكلاب.
    Kurbanlarımızdan 15 yıl daha yaşlı ve kocasının uzun bir aile içi şiddet geçmişi var. Open Subtitles و التي كانت تكبر ضحايانا بخمسة عشرة سنة و زوجها لديه تاريخ في العنف الأسري
    Uyuşturucu ve seks ticareti geçmişi var. Open Subtitles كان لديه تاريخ من تجارة المخدرات والجنس.
    Şiddet, alkolizm ve çocuk ihmaline dayanan bir geçmişi var. Open Subtitles لديه تاريخ من العنف، وادمان الكحول واهمال الاطفال
    Epey bir süredir orada kimse dokunmamış, ve evin kötü geçmişi var. Open Subtitles لقد ظلت فترة طويلة دون أن يلمسها شخص والمنزل لديه تاريخ
    Stresin kalp krizine yol açması mümkün, özellikle de uyuşturucu geçmişi olan birinde. Open Subtitles من المحتمل ان التوتر الحاصل قد يسبب نوبة قلبية خاصة لدى شخص لديه تاريخ من التعاطي
    Raleigh'de geçmişi olan bir Lake Worth sakini, ama kızlarla burada tanışmış olmalı. Open Subtitles انه مقيم فى بحيرة وورث و لديه تاريخ فى رالى لكن الاحتمال الاكبر انه قابل الفتيات هنا
    Uyuşturucu geçmişi olan birini desteklemimizi mi istiyorsun? Open Subtitles تريد منّا دعم شخص لديه تاريخ مع المخدرات؟
    Sanırım hayal kırıklığı olarak adlandırılma... toleransımın bir son kullanma tarihi var. Open Subtitles أعتقد إن التسامح لما يسمى خيبة الامل لديه تاريخ انتهاء
    - Evet, jet. - Dizelden daha uzun ömürlü ama onun da bir son kullanma tarihi var. Open Subtitles يصمد أكثر منا الديسيل ولكن لا يزال لديه تاريخ صلاحية
    Karısı ve çocuğu yok. Trajik bir hikayesi var. Open Subtitles ليس لديه زوجة أو أطفال كان لديه تاريخ مأساوي
    Evet ben de tamamen aynı şeyi düşündüm. Ve aslında bir hikayesi var. Open Subtitles أجل ، كان لدي التفكير نفسه، و لأكون صريحه، كان لديه تاريخ
    Ordumuzun bununla ilgili bir mazisi var zaten. Open Subtitles ، جيشنا لديه تاريخ مع مثل تلك الأمور
    Bu davada görevli dedektif, geçmişte de görevini suistimal etti. Open Subtitles المحقق بهذه القضية لديه تاريخ مع سوء السلوك
    Sizin ırkınızın oldukça kirli bir geçmişiniz yok mu ya da masum insanlardan yararlanmadınız ve beslenmedeniz mi? Open Subtitles أليس جنسك نوعا ما لديه تاريخ مذل من الأستغلال والأكل من بشر أبرياء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus