| Ve ikincisi, amigo takımının lideri olarak, yetenekli gördüklerimi takıma almaya hakkım var. | Open Subtitles | . . و ثانياً كرئيسة فريق المشجعات لديّ الحق في ان أضم من أرى ان لديها موهبة |
| Sanırım kilisede bir parça yalnız kalmaya hakkım var. | Open Subtitles | أظن أنه لديّ الحق في البقاء لوحدي في الكنيسة |
| Eyalet kanunlarına göre istediğim halk tuvaletini kullanma hakkım var. | Open Subtitles | قوانين الولاية تقول أنه لديّ الحق في استخدام أيّ حمام عمومي أريد |
| Zimmetinde olan herşeyde hakkım vardı. | Open Subtitles | كان لديّ الحق في الحصول على نصف جميع ما قمت بإختلاسه |
| Son baktığımda, silah kullanma hakkım vardı hâlâ. Evet. | Open Subtitles | في آخر مرّة تحققتُ من الأمر، كان لا يزال لديّ الحق في حمل السلاح. |
| Ama hala o benim babam ve onu tanımaya hakkım var. | Open Subtitles | لكنـه يبقـى والدي و لديّ الحق في التعرف عليه |
| Hayır, beni neden durdurduğunuzu öğrenmeye hakkım var. | Open Subtitles | كلا، لا لحظةٍ واحدة، لديّ الحق في معرفة لما قمت بإيقافي |
| Ama özür dilemeye hakkım var, öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكن لديّ الحق في الاعتذار، أليس كذلك؟ |
| Senin her nefesinde, her düşüncende hakkım var benim. | Open Subtitles | انا لديّ الحق في كل انفاسك و افكارك |
| Babam öldü. Üzülmeye hakkım var. | Open Subtitles | والدي مات لديّ الحق في أن أكون حزيناً |
| Kendi evimde olup biteni bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | من الواضح أنّ لديّ الحق في معرفة ما يجري بمنزلي... |
| SeçenekIerimi düşünme hakkım var. | Open Subtitles | لديّ الحق في تدقيق اختيارتي. |
| Arkadaşlarının kim olduğunu bilmeye hakkım var! | Open Subtitles | لديّ الحق في معرفة مَن هم أصدقائك! |
| Seni unutmaya hakkım var, House. | Open Subtitles | لديّ الحق في أن أتركك، هاوس |
| Oğlumu tanımaya hakkım var. | Open Subtitles | لديّ الحق في معرفة ابني |
| - Ama avukat hakkım var. | Open Subtitles | ولكن لديّ الحق في وجود محامي |
| Bilmeye hakkım vardı. | Open Subtitles | لديّ الحق في أن أعرف |