| Yılbaşından kalma bir şişe şarabım var. | Open Subtitles | لدي زجاجة واحدة من النبيذ تبقت من عيد الميلاد. |
| İyi, madem öyle dolapta bir şişe ucuz şampanyam var. | Open Subtitles | حسناً .. في هذه الحالة مازال لدي زجاجة شمبانيا في ثلاجتي. |
| Kamyonetimden def etmek istediğim bir şişe votkam vardı. | Open Subtitles | لدي زجاجة بيرة فودكا لكني يجب ان احضرها من شاحنتي |
| Ellerin titrerse falan kamyonda bir şişe var. | Open Subtitles | لدي زجاجة في العربة لربما يداك بدأتا بالإرتعاش. |
| Ellerin titrerse falan kamyonda bir şişe var. | Open Subtitles | لدي زجاجة في العربة لربما يداك بدأتا بالإرتعاش. |
| Odamda 200 yıllık bir şişe var. | Open Subtitles | لدي زجاجة عمرها 200 عام في جناحي |
| bir şişe vokta içiyor gibi hissediyorum, ağrıkesici alıyor gibi, birisini yumrukluyor gibi.. | Open Subtitles | أشعر كأن لدي زجاجة فودكا حفنة من الأشخاص ويدفعون أحدهم للأضواء |
| Bana bir iyilik yapsana, konyakların arka tarafına gizlenmiş bir şişe Chateauneuf du pape olacak, onu bana getirebilir misin? | Open Subtitles | نعم، هل لك أن تقومي لي بخدمة، لدي زجاجة من شاتينف دو بابي اسم خمر مخبأة خلف الكوناك هناك، هل لك ان تحضريها لي؟ |
| Masamın çekmcesinde bir şişe naneli schnapps var. | Open Subtitles | لدي زجاجة من النعناع المسكر في درج مكتبي |
| Matthew'a almıştım bir şişe, buralarda bir yerdeydi. | Open Subtitles | لدي زجاجة اشتريتها من ماثيو يبدو ان الأمر كذبة |
| Benimse bir şişe şarabım ve bebek bakıcım var.. | Open Subtitles | كلا، أنت ستغادر لدي زجاجة نبيذ و حاضنة أطفال |
| Üzgünüm, ama elimde sadece bir şişe var. | Open Subtitles | حسنا , آسف , لكن لدي زجاجة واحدة فقط |
| Bende bir şişe var. | Open Subtitles | لدي زجاجة |