| Size bir teklifim var. Hep hayalini kurduğunuz bir fırsat. | Open Subtitles | لدي عرض لكم الفرصة الهائلة التي أحلم بها |
| Buna çok memnun oldum çünkü başka bir teklifim var. | Open Subtitles | , انني مسرور لانك تعتقد ذلك . لانه لدي عرض اخر لك |
| Çünkü sana duymak isteyeceğin bir teklifim var. | Open Subtitles | لأنه لدي عرض آخر لأجلك وهذا ستودين سماعه |
| Yapamam. 10:00 da gösterim var. Beş dolara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أستطيع لدي عرض في العاشرة , فأنا بحاجة الخمسة دولارت . |
| Bu eve karşılık Contention'daki bir at sürüsü için teklif aldım. | Open Subtitles | كان لدي عرض لهذا البيت مقابل مجموعة من خيل السباق |
| Ama yarın ofiste önemli bir gün. Yapmam gereken önemli bir sunumum var! | Open Subtitles | ولكن انا لدي يوم كبير غداً لدي عرض مهم علي تحضيره |
| bir teklifim var. Yeteneklerine çok uygun bir teklif. | Open Subtitles | لدي عرض أريد أن أقدمه لك، والذي يناسب مواهبك الخاصة. |
| Bana bir iyilik yapar mısın Peder? Öğleden sonra evime uğra. bir teklifim var. | Open Subtitles | أسد إلي معروفاً أيها الأب ومر علي في المنزل بالغد, لدي عرض |
| Bakın... size bir teklifim var. | Open Subtitles | جيد حسناً إسمعي لدي عرض لكي أقدمه |
| Sana bir teklifim var. | Open Subtitles | لدي عرض لكِ , أنا أطارد خائناً |
| Dinle, saatlerce anıları yad edebiliriz ama sana bir teklifim var. | Open Subtitles | استمتعت بهم - اصغِ - بوسعنا تذكر الذكريات لساعات ولكن لدي عرض لك |
| - bir teklifim var. | Open Subtitles | فأُقسم أنكَ ستندم لدي عرض لأطرحه |
| Dikkate almanız için bir teklifim var. | Open Subtitles | لدي.. لدي عرض أريدكم أن تفكروا فيه |
| Evet ama son bir tane. Akşam gösterim var. | Open Subtitles | نعم, لكن مرة واحده, لدي عرض الليلة |
| Ben bir oyuncuyum. Bu akşam tiyatroda gösterim var. | Open Subtitles | أنا فنانة، لدي عرض في المسرح هذا المساء |
| Little Rock'daki sabun imalathanesinden hayvan başına 10 dolar teklif aldım. | Open Subtitles | لدي عرض ب 10 دولارات للرأس من مصنع الصابون في لتل روك |
| Ne yazık ki, yarın bir sunumum var bu yüzden ayrılmam gerekiyor. | Open Subtitles | للأسف ، لدي عرض غداً لذا عليَّ العودة |
| Bir derginin fotoğraf editörü olmak için inanılmaz bir iş teklifi aldım. | Open Subtitles | لدي عرض لا يصدق لأكون محرر صور في مجلة |
| Onun Bayan Steele ile hemen evlenmesini sağlayabilecek bir önerim var. | Open Subtitles | لدي عرض سيمكنه من الزواج من الآنسه ستيل في الحال |
| Evet, ve şimdiden özür dilerim ama bu akşam için senin partinden daha iyi bir teklif var. | Open Subtitles | أجل ، واعتذر مقدماً ولكن لدي عرض أفضل من حفلتك الليلة |
| Evet, Deadpool, sana reddedemeyeceğin bir teklifim olacak. | Open Subtitles | نعم، أنا "ديدبول"، لدي عرض لك لا يمكنك رفضه |
| Geçenlerde arkadaşlarım beni Londra’ya dört günlüğüne kum havuzunda oturacağım bir şov için çağırdılar ve ben de güzel olduğunu düşündüm. | TED | كان لدي عرض في لندن مؤخرا حيث اصدقائي قدمو لي دعوه للمجيئ الى لندن لمدة اربعه ايام على الجلوس في صندوق الرمال، فقلت: عظيم. |
| Hadi. Yapmam gereken bir şov var. | Open Subtitles | و الآن، هيا أيها اللامع لدي عرض لأقدمه |
| Bu durumda yarın akşam küçük bir şovum var. | Open Subtitles | حسنا، في هذه الحالة، لدي عرض صغير مساء الغد. |
| ve emlakçıya göre sadece bir tane teklif var, o da aldığımın yarısına. | Open Subtitles | ، و تبعاً لوكيل العقارات . لدي عرض واحد بنصف ما دفعت به |
| Onlara bir teklifte bulunacağım ve bu ismin listede olduğundan emin ol. | Open Subtitles | لدي عرض أقدمه لهم واحرص على وجود ذلك الرجل في القائمة "ترينت جريبس))" |