| Bu kadar derin mevzulara eğildiğini bilmiyordum, Charles E. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أنك تتأمل بتفكير ثقيل هكذا |
| Kızımla çıkıyormuş. Hafta sonu buraya geleceğini bilmiyordum.Yazacağını söylemiştin. | Open Subtitles | إنه يواعد إبنتي لم يكن لدي فكرة أنك ستأتين |
| Bu kadar şey alacağını bilmiyordum yoksa seni arardım. | Open Subtitles | أوه، لم يكن لدي فكرة أنك ستجلب كل هذا وإلا كنت أتصلت بك، تشارلز دعانا |
| Hala oyuncaklarla oynadığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أنك ما زلت تلعب بالألعاب |
| O kadar hazırlık yaptığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة أنك خططت لكل هذا هل هناك أي طريقة استطيع ان اعوض عليك بها ؟ |
| Bu adamları muhbir olmaları için eğittiğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | لا يكن لدي فكرة أنك وضعت هؤلاء الرجال كعملاء سريين |
| Böyle düşündüğünü bilmiyordum. Oh, lütfen. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة أنك فكرتِ هكذا - أرجوكِ - |
| Bak, baban bana kalacak bir yer teklif ettiğinde burada yaşadığını hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | عندما عرض علي والدك ... مكاناً لأقيم به لم يكن لدي فكرة أنك تعيش هنا |
| Senin salak olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة أنك بليد |