| Buna bir sebep belirtmediğin için, söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله طالما لم تعطني سبباً واضح |
| Daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ستضطر للحصول عليه منه فأنا ليس لدي ما أقوله |
| Eğer sana söyleyecek bir şeyim olsaydı... öyle ya da böyle sana söylerdim Ellsworth. | Open Subtitles | لو كان لدي ما أقوله لك لقلته بطريقة أو أخرى |
| Yeni patronunla ilgiliyse diyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ،لو هذا أمر متعلق برئيستك الجديدة ليس لدي ما أقوله |
| konuşacak bir şeyim olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ليس لدي ما أقوله لك |
| Ona söyleyecek hiç bir şeyim yok tabii, şunun dışında eğer ona söyleyecek bir şeyim olsa tabii önemsemiyorum eğer söylersem... | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله, ما عدا الأمر الوحيد الذي قد أقوله لها |
| - Sana söyleyecek bir şeyim yok Kossil. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله لك يا كوسيل لكن لدي الكثير لأقوله |
| Sana söyleyecek bir şeyim olduğunu nereden çıkardın? | Open Subtitles | حسنٌ، أوّد سماعه ما الذي يجعلك تعتقد أنّه لدي ما أقوله لك؟ |
| söyleyecek bir şeyim yok demiştim. Hâlâ beni neden böyle sinirlendiriyorsun! | Open Subtitles | ، أخبرتك بأنه ليس لدي ما أقوله فلماذا تواصل ازعاجي هكذا ؟ |
| Benim söyleyecek bir şeyim yok. Pekala. | Open Subtitles | أنتِ يمكنكِ ذلك، أما أنا فليس لدي ما أقوله |
| Tanrım, hayatımda ilk kez söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | يا الهي هذه أول مرة في حياتي لا يكون لدي ما أقوله |
| Özür dilerim. söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا آسفة، ليس لدي ما أقوله لك. |
| söyleyecek bir şeyim yok, baylar. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله ، أيها السادة |
| Size içeride de dediğim gibi daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالداخل ان ليس لدي ما أقوله |
| Jardin de Roi'ya burada yaşanan saçma varsayımlardan başka söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله سوى إفتراضات تافهة... ستجعلني سخرية في حديقة الملك |
| - söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | حتى تبدأ في التحدث إلي - ليس لدي ما أقوله 102 00: 10: |
| Seninle konuşuyorum. Sadece söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | وأناأتحدثإليك، ليس لدي ما أقوله فحسب |
| Dostum, gelmediğini söylemek için arıyorsan sana söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | هيي صاح، اذا كنت لاتتصل بي الا، لتقول انك بخير فليس لدي ما أقوله لك ... وهناك شئ آخر |
| Sana diyecek bir şeyim yok. Senin gibi bir cüceye. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله لك لقزم وغد مثلك |
| Seninle konuşacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله لك |
| Luthor! Sana bir çift lafım var. | Open Subtitles | لوثر لدي ما أقوله لك |
| Vi, futbol takımı ile ilgili olarak ne söyleyeceğimi bilemiyorum ama sosyal hayatın için sanırım bir fikrim var. | Open Subtitles | اسمعي فيولا ليس لدي ما أقوله عن فريق كرة القدم أما بالنسبة للاندماج مع الناس فلدي فكرة جيدة |