"لدي هذا" - Traduction Arabe en Turc

    • bu var
        
    • vardı içimde
        
    • arkadaşım var
        
    • bir komşum var
        
    bu var... güçlü yeni bir kalp... onun göğsümde attığını hissedebiliyorum, sanki dışarı çıkmak istiyor gibi, Open Subtitles ..لدي هذا الـ القلب الجديد القوي و احس بنبضه داخل صدري
    Bende de bu var. Bunu kendim yaptım. Open Subtitles لدي هذا إنه إحتياطي لقد صنعته بنفسي
    Bana onları hatırlatması için bu var. Open Subtitles لدي هذا لكي يذكرني بما حدث يوميا
    İlk kez ölmemden önce işleri düzgün yapmadığıma dair bir his vardı içimde. Open Subtitles قبل أن أموت أول مرة كان لدي هذا الإحساس المريع أنني لا أفعل الأشياء الصحيحة
    Onu tekrar görecekmişim gibi bir his vardı içimde. Open Subtitles لدي هذا الشعور التي أود أن أراها مرة أخرى.
    Resmi olarak henüz ayrılmadığım bir erkek arkadaşım var. Open Subtitles أنا فقط لدي هذا الحبيب الذي لم أقطع علاقتي معه رسمياً
    Şarabın 200 çeşidini bilen bir komşum var. TED لدي هذا الجار الذي يعرف 200 نوع من النبيذ.
    Bu arada sana verebileceğim bir tek bu var. Open Subtitles حالياً، لدي هذا فقط لأمنحه إياك
    Ayrıca yanımda bu var. Open Subtitles بجانب أنه لدي هذا
    İşte bu var. Sadece bu var. Open Subtitles اذاً هذا الشئ أظن اني لدي هذا
    Bende bu var beş dolara. Open Subtitles -يارجل ، لدي هذا بـ 5 دولارات إنه جديد
    Hayır, hayır, bu var. Open Subtitles لا، لا، لدي هذا
    En azından elimizde bu var. Open Subtitles على الأقل لدي هذا
    Ama, bende bu var. Open Subtitles لكن أعتقد أن لدي هذا
    Çok şükür bu var. Open Subtitles لحسن الحظ لدي هذا
    Kafa yoracak bir tek bu var. Open Subtitles والان لدي هذا كي افكر به
    Senden kopamıyormuşum gibi... garip bir his vardı içimde. Open Subtitles لدي هذا الشعور العجيب... كما لو أني كنت جزءاً منك
    Harika bir arkadaşım var. Başıboş, sağlam ve pek kavrayışlı bir değil. Open Subtitles لدي هذا الصديق شخص رائع رغم أنه دائماً سكران
    Benim büyük bir sırrı olan arkadaşım var. Open Subtitles ...لدي هذا الشخص الذي يستمر بإخفاء سر كبير جدا عني
    Beni bunlarla temas halinde tutan bir komşum var. Çünkü genellikle, sırtüstü, yukarıdaki yeşilliklere bakarak yaşıyor. TED لدي هذا الجار ، الذي يطلعني دائما على هذا الأمر. لأنه يعيش، غالبا على ظهره، ينظر عاليا إلى تلك النعم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus