| Yaklaşıyorum... Hangisinin diyet olduğundan emin değildi, o yüzden bir yudum aldı. | Open Subtitles | هذا صحيح ، لم يكن متأكد أيهم بدون سكر، لذا أخذ رشفة |
| Ona güvenmediğimi biliyor, bana ait olan bir şeyi aldı, | Open Subtitles | هو يعلم بأنّي لا أثق به لذا أخذ شيئاً ما يخُصني |
| Avcı bir makas aldı ve kurdun karnını açtı. | Open Subtitles | لذا أخذ الحطاب مقصاً و شق بطن الذئب |
| Doug içinde ne olduğunu anladı, değil mi? Paranı aldı, | Open Subtitles | (دوغ) عرفت ما كنت فيه، لذا أخذ بعض المال لنفسه، |
| Ne olduğunu biliyordu. Rehine aldı. | Open Subtitles | هوعلمما كانسيحدث، لذا أخذ رهينة |
| Ayakta kalmak için kredi aldı. | Open Subtitles | لذا أخذ قرض لمواصلة العيش. |
| Parayı aldı ve alıcıyı öldürdü. | Open Subtitles | لذا أخذ المال وقتل المشتري. |
| Neyse, Xander onu soyacakmış gibi yapmayı akledip ekmek bıçağımızı aldı ve onu parka kadar takip etti. | Open Subtitles | ما علينا، (زاندار) ظنّ أنّه يُمكن أن يتظاهر بأنّه سيسرقها بالإكراه، لذا أخذ سكّين الخُبز وتبعها إلى الحديقة. |