| - Hey, sanırım Gitme zamanın geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لرحيلك من المنزل |
| Gitme vaktin geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لرحيلك |
| Gitme zamanın geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لرحيلك |
| Ve Gitmene hazır değilim çünkü seni çok seviyorum. | Open Subtitles | ولست مستعدًا لرحيلك. لأنني أحبك أكثر من أن أسمح لك بالرحيل. |
| Gitmene o kadar üzüldü ki, bu yüzden Chase'i kovdu. | Open Subtitles | إنه غاضب لرحيلك فطرد (تشايس) |
| Kendilerini olacakları unutmaya ikna ettiler. Seni bile gittiğin için suçladılar. | Open Subtitles | أقنعوا أنفسهم أن هذا لن يحدث أبداً، وفي الواقع انتقدوك لرحيلك أساساً |
| - Gitmene çok üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا مستاءه لرحيلك. |
| teşekkürler! Gitmene üzüleceğiz. | Open Subtitles | سنحزن لرحيلك |
| Gitmene o kadar üzüldü ki, bu yüzden Chase'i kovdu. | Open Subtitles | إنه غاضب لرحيلك فطرد (تشايس) |
| Sen hâlâ cevap verebiliyorken mesaj yollamadım çünkü gittiğin için sana kızgındım. | Open Subtitles | إنني لم أرسل هذه الرسائل عندما توقفت عن مراسلتنا، لأنني كنتُ غاضبة للغاية عليك لرحيلك. |
| Aslında gittiğin için içim çok rahatladı. | Open Subtitles | حسنا، أنا مرتاح فعلا لرحيلك |