| Pekala, buna şimdi karar vermek zorunda değiliz. | Open Subtitles | حسنا، ليس لزاماً علينا مناقشة هذا الأمر الآن |
| Bunu yapmak zorunda değiliz Viktor. Seni bir sandığın içinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نفعل هذا يافيكتور يمكننى أن أشحنك للخارج في صندوق |
| Bunu yapmak zorunda değiliz Viktor. Seni bir sandığın içinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نفعل هذا يافيكتور يمكننى أن أشحنك للخارج في صندوق |
| Kim bilir belki de günün birinde biz de savaşa olan bakışımızı ve diğer her şeyi değiştirmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | سيصبح لزاماً علينا تتغير طريقة تفكيرنا في الحرب، وفي كل شيء آخر |
| Ve bundan daha fazla detaya inmek zorunda kaldık ve bu yüzden kitapları karıştırmaya başladık ve bazı vakalarda, genetik değişim daha üstü kapalı idi. | TED | و مع هذا كان لزاماً علينا أن نكون أكثر دقة من ذلك، و لذا فقد بدأنا بفتح هذه الكتب، و في بعض الحالات، كان التغير الجيني أكثر براعة. |
| -Kolera aşıları yanında... -bütün hepsini enjekte etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | وكان لزاماً علينا أن نحقن المنطقة بأكملها... |
| -Bunu gerçekten yapmak zorunda mıyız? | Open Subtitles | ـ هل لزاماً علينا ذلك؟ ـ ماذا؟ |
| Senin arkanı toplamak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نعتنى بك بعد الآن |
| Yaptığımız şeyi kimseye söylemek zorunda... | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا إخبار أحد بما... |