| Sadece dilimi kullanarak bütün dişlerimi sayabildiğimi keşfettim. | Open Subtitles | وماذا عن يومك؟ لقد إكتشفت أَنى قادر على أن أعد كل أسناني باستخدام لسانى فقط. |
| Birçok şey gördüm ama bunların hiçbiri kendi dilimi kesmeme sebep değildi. | Open Subtitles | رأيت الكثير أيضاً، لكن ما كان لشىء أن يجعلنى أقطع لسانى |
| dilimi yutuyormuş numarası yaptım ve hemşirenin anahtarlarını çaldım. | Open Subtitles | لقد تظاهرت بابتلاع لسانى وأخذت مفاتيح الغرفه |
| Çok kere Dilim tutulur efendim, genelde karımlayken. | Open Subtitles | فى بعض المواقف ينعقد لسانى ولكن هذا فى العادة مع زوجتي |
| Onun kadar hızlı konuşamıyor olabilirim... ama Dilim kesinlikle daha beceriklidir. | Open Subtitles | ربما لا اكون قادر على التحدث بسرعة مثله الا ان لسانى بالتاكيد اكثر طلاقة |
| Konsül olarak döneceğim. Eğer olmazsa, bir daha da dalkavukluk edecek diye dilime güvenmeyin. | Open Subtitles | سأعود قنصلاً وإلا فلن تثق فى قدرة لسانى على المدح |
| Ben hatırlıyorum. Uh... Dilimin ucunda. | Open Subtitles | أنه على طرف لسانى |
| Savaşa gitmek diye algılayacağınızı düşünemedim, yoksa dilimi keserdim. | Open Subtitles | لم اكن اعتقد انكم ستترجمون هذة الكلمة الى الحرب لو كنت اعلم ذاللك لقطعت لسانى |
| Ben dilimi tutarken, siz ikiniz bu sefil gezegenden kurtulmak için parlak bir plan mı tasarlayacaksınız? | Open Subtitles | وعندما اقوم بايقاف لسانى هل ستقوما انتم الاثنان بوضع خطة عبقرية للهروب من هذا الكوكب المنسى |
| Tatlı dilimi benden güzelliğini annenden almışsın. Benim güzelliğimi de. | Open Subtitles | لديك لسانى الذهبى وجمال أمك وجمالى أيضاً |
| Yeniden arkadaş olduğumuz için dilimi tutuyordum. | Open Subtitles | ..أنا بالكاد أكبح لسانى حيث أننا عدنا أصدقاء تقريبا |
| Daha ne kadar dilimi bunun içinde tutmam gerekiyor? | Open Subtitles | كم المدة التى أحتاجها لكى أبعــد لسانى من هنا ؟ |
| Kabul etmeme rağmen, dilimi tutmak bayağı zor oluyor. | Open Subtitles | على الرغم من أنني يجب أن أعترف، من الصعب ان امسك لسانى |
| Kıvrak dilimi yaktım. | Open Subtitles | هذه المرة أحرقت لسانى الذكى قليلاً |
| - Da mı? Ana dilimi yeniden duymak büyük bir zevk. | Open Subtitles | من المبهج سماع صوت لسانى ثانيةً |
| Affedersin, sayın Hale ama bazen bu Dilim kontrolüm dışında kıpırdaşıyor. | Open Subtitles | أعتذر يا إلدير هيل ولكن أحيانا لسانى يتردد وراء قدرتى على التحكم فيه |
| Dilim Kerbela'da kum fırtınasının içindeymiş gibi. | Open Subtitles | لسانى يبدو كمدينة كربلاء أثناء عاصفة رملية |
| Izzy, benim... Dilim tutuluyor. | Open Subtitles | لسانى ينعقد حولها |
| Konsül olarak dönmezsem, bir daha da şu dilime şakşakçılık eder diye kimse güvenmesin. | Open Subtitles | سأعود قنصلاً وإلا فلن تثق فى قدرة لسانى على المدح |
| Dilimin ucunda. | Open Subtitles | كان على طرف لسانى |
| Lafı ağzımdan aldın. | Open Subtitles | لقد اخذتى الكلمات من على لسانى. |