| Hakkında çok az şey biliyoruz ama muhtemelen bu yüzyıl içinde ortaya çıkan en büyük seri katil . | Open Subtitles | معروف بقدر بسيط اليوم ولكنه مثال نموذجى لسفّاح القرن |
| Bir seri katile göre, cinayet öncesi epey ayrıntılı bir ritüel yapılmış. | Open Subtitles | وذلك يوحي بطقسٍ مستفيضٍ سابقٍ للقتل لسفّاح |
| - Fidye talebi bir seri katil için anormal bir davranış. | Open Subtitles | مطالب الفِدية ما هي إلاَّ مَنهجية نموذجية لسفّاح |
| Polis, Bay Harbor kasabının 18 meçhul kurbanını teşhis edebilmek için işe yarayabilecek her türlü ipucunun peşinde. | Open Subtitles | على الضحايا الـ18 بلا وجوه لسفّاح مرفأ الخليج |
| Yani bu bay harbor kasabının iddia edilen kurbanı. | Open Subtitles | "إذاً، فهذا هو الضحيّة المزعومة لسفّاح مرفأ الخليج" |
| Yanlış alarm ama bir dahaki sefere seri katiliniz için yem olmayı önerirsem beni reddedin. | Open Subtitles | إنذار زائف، لكن إن عرضت نفسي طعمًا لسفّاح ثانيةً، فارفضا رجاءًا. |
| Polis bilgi vermeyi reddederken kaynaklar olası bir insan avı peşindeki seri katili iddia ediyor. | Open Subtitles | "فيما تزعم مصادرنا بأن ثمّة مطاردة لسفّاح محتمل قيد التنفيذ" |