| Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة |
| Evet, öyleydik ve kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | نعم نحن بالفعل وشكراً لك لسماحك لي بالبقاء |
| Filin kalmasına izin verdiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أشكرك لسماحك لي بالاحتفاظ بالفيل. |
| Duş almama izin verdiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | هيه شكرا لسماحك لي إستخدام خلائكم للإستحمام |
| Senin dibe vurmanın bu kadar büyük bir parçası olmama izin verdiğin için sağ ol, ha? | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي أن اراك وانت تنهار بسهولة. |
| Çıkmama izin verdiğin için sağ ol. NoDoz'unu aldım. | Open Subtitles | شكراً لسماحك لي بالخروج هذه هي حبوبك المنبة |
| Louis, burada kalmama izin verdiğin için çok sağ ol. | Open Subtitles | لويس ,شكراً لك جزيلاً لسماحك لي بالإقامة هنا |
| Kalmama izin verdiğin için sağol. Sorun değil. Babam misafir odası için çarsaf ütülüyor. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالتوقف عندك ابي يكوي الصحائف في هذه اللحظة |
| Dün Wade'le Foxx Trap'e gitmemize izin verdiğin için çok sağol. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لسماحك لي ولويد بالذهاب لفخ الثعالب تلك الليلة |
| Gece kalmama izin verdiğin için sağ ol dostum. | Open Subtitles | ياصاح، شكراً جزيلاً لسماحك لي بقضاء الليلة هنا |
| Bir kez daha koltukta uyumama izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بالجلوس على هذه الاريكة مرة اخرى |
| - Birkaç günlüğüne kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً مجدداً لسماحك لي بالمبيت لديك لعدة أيام |
| Partine gelmeme izin verdiğin için teşekkür ederim Jimmy. | Open Subtitles | لكن سترى انني كحال البقية. شكرا لسماحك لي بحظور حفلت يا جيمي. |
| Burada kalmama izin verdiğin için minik bir hediye. | Open Subtitles | حسناً انه هدية شكر صغيرة لسماحك لي بالبقاء هنا |
| Kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لسماحك لي بالمكوث أعيش مع مجموعة فتيات |
| Bir karar almadan önce seni görmeme izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي برؤيتك قبل ان اتخذ اي قرار |
| Evinizde kalmama izin verdiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لسماحك لي بالبقاء في منزلك |
| Ve bunda yer almama izin verdiğiniz için minnettarım. | Open Subtitles | وأنا ممتن لسماحك لي أن أكون جزءًا في هذا. |
| Burada kalmama izin verdiğiniz için sağ olun. | Open Subtitles | شكراً لك لسماحك لي بالبقاء هنا |
| Yanında kalmama müsaade ettiğin için minnettarım. | Open Subtitles | أمتناني لسماحك لي البقاء بجوارك |