| Giysilerini sıyırıp kolostomi torbasını boşaltıp salyalarını temizleyeceğim. | Open Subtitles | ويجب أن أفتحهم على مصراعيهم من أجل تنظيف أكثر وأفرغ ما نزل فى الحقنه الشرجيه وأمسح لعابها |
| Giysilerini sıyırıp kolostomi torbasını boşaltıp salyalarını temizleyeceğim. | Open Subtitles | ويجب أن أفتحهم على مصراعيهم من أجل تنظيف أكثر وأفرغ ما نزل في الحقنة الشرجية وأمسح لعابها |
| Donanma onun için salyalarını akıtmaya başladı bile. | Open Subtitles | القوات البحرية قد سال لعابها عليه |
| Kimse bir köpeğe biraz biftek için salya akıtmayı öğretmez. | TED | لم يدرب أحدٌ الكلاب ليسيل لعابها عند رؤية اللحم. |
| Üstünüze atlayıp, salya akıtan tedirgin yaratıklardır. | Open Subtitles | إنهم مثل المخلوقات العصبيّة التي تقفز وتُسيل لعابها من حولك |
| - Sırtlan. Hep sulanır ağzı. - Yani? | Open Subtitles | إنها ضبع، يسيل لعابها دائماً - إذاً؟ |
| - Horlaması dışında. - Ve salyası. | Open Subtitles | الا عندما تغط في النوم - و عندما يسيل لعابها - |
| Belki zarfı kız arkadaşına yalatmıştır. | Open Subtitles | ربما قال لصديقته ان تضع لعابها على الظرف |
| Donanma onun için salyalarını akıtmaya başladı bile. | Open Subtitles | اووه. القوات البحرية قد سال لعابها عليه |
| İlk olarak, benim annem salyalarını herkesin üzerine akıtıyor. | Open Subtitles | اولا, أمي تسيل لعابها على الجميع |
| Peki, şöyle ele alalım. Annen bu adamın her yerine salyalarını akıtıyordu. | Open Subtitles | حسنا, دعينا نترك الامر على هذا النحو أمك كانت تسيل لعابها عليه (يقصد بانه امها عشقت رافائيل) |
| O salya saçan fosil için kılını bile kıpırdatmaz. | Open Subtitles | لن تعبر الشارع حتى لتزور تلك العجوز التي يسيل لعابها |
| Justine Berry, kurbanın üstüne salya ya da rujunu bırakan kişi değilmiş. | Open Subtitles | (جستين بيري) ليست هي التي وضعت لعابها على اغراض الضحية |
| Bence ağzı sulanır. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيسيل لعابها |
| Hatta salyası dudaklarından ta ki çenesi kabuk tutana kadar saatlerce sallanırken ya da işerken tuvaletten düştüğünde bile farkında değildi. | Open Subtitles | حتى عندما كان لعابها يتدلى من شفتها for hours on end, until it crusted to her chin, or she fell off the toilet while taking a piss. |
| Belki zarfı kız arkadaşına yalatmıştır. | Open Subtitles | ربما قال لصديقته ان تضع لعابها على الظرف |