| Ölü ama ölü değil. bir amaç için aramızda. | Open Subtitles | ميت ولكن ليس بميت يتتبعنا لغرض ما لا أفهمه بعد |
| Camelot'a bir amaç için geldiğine inanıyorum, kendisi bunu bilmiyor bile olsa. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه جاء لـ كاميلوت لغرض ما على الرغم من أنه هو نفسه لا يعرفه |
| Benim görüşüme göre o ufak tefek... önemsiz şeyleri belli bir amaç için çaldı. | Open Subtitles | أعطيك رأيي بأن سرقتها للأشياء الجميلة كان لغرض ما |
| Amaçlı bir hastalıktan mustarip gibiyim, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أني أصبت بالمرض لغرض ما ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| - Amaçlı öpüyorsun. | Open Subtitles | -أنت تقبّل لغرض ما |
| Borçtan kurtulmak istemenin bir sebebi olsa belki kabul ederdim. | Open Subtitles | ،إن كنت تنوي لغرض ما .ربما سأوفره |
| O ipe iç eteğini bir nedenden ötürü serdi. | Open Subtitles | الآن هي وضعت هذا الثوب على الحبل .لغرض ما |
| Bu adam bunları bir nedenden ötürü yapıyor dostum... ve bunun ne olduğunu çözmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يفعل كل هذا لغرض ما ويجب ان نعرف ما هو هذا الغرض |
| - Seni bir amaç için buraya getirdim. | Open Subtitles | لقد استدعيتك هنا لغرض ما |
| Şüphesiz, büyük bir amaç için hayatta kaldınız. | Open Subtitles | لقد بقيت حياً لغرض ما بلا شك - حسناً - |
| "Bence hepimiz büyük bir amaç için buradayız. | Open Subtitles | أظن أننا هنا لغرض ما عظيم |
| Bunu bir amaç için yaptılar. | Open Subtitles | فعلوا ذلك لغرض ما |
| Büyük bir amaç için sağ bırakıldınız şüphesiz. | Open Subtitles | لغرض ما بلا شك - حسناً - |
| Senih'D ler yalnızca bir nedenden dolayı fiziksel şekle bürünürler. | Open Subtitles | "قوائم الـ"شاينيد موجوده لغرض ما |