| Sen de düşük omuzlu kıyafetler giyerek göğüslerine dikkat çekmek istiyorsun. | Open Subtitles | و أنتِ تريدين لفت الانتباه لصدرك بارتداء قميص مفتوح |
| Bazı vakalarda, ebeveynler dikkat çekmek için çocuklarını hasta ederler. | Open Subtitles | في بعض الحالات ، الوالدان يجعلون أبناءهم مرضى من أجل لفت الانتباه |
| Üzerime zaten olduğundan daha çok dikkat çekmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد لفت الانتباه إلى نفسي أكثر من ذلك. |
| dikkat çekmeden daha fazla yaklaşamadım. | Open Subtitles | لم يمكنني الاقتراب بدون لفت الانتباه إلي |
| Ne yap... Bir planın mı var yoksa sadece ilgiyi buraya mı çekmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل لديك خطة، أم أنك تحاول لفت الانتباه و حسب، هنا؟ |
| O kadar aptalca şeyler söylüyor ki, sanki kasten dikkat çekmeye uğraşıyor. | Open Subtitles | حوارات غبية حقا وكأنه يحاول لفت الانتباه إلى نفسه ربما عليك ذلك |
| Gürültülü bir insanım biliyorsun. Dikkat çekmeyi severim. | Open Subtitles | تعرفين، أنا صاخبة أنا أحب لفت الانتباه |
| Hayır, hayır. Şimdilik dikkat çekmek istemiyoruz. | Open Subtitles | لا، لانريد لفت الانتباه لأي شيء |
| İstediğimiz son şey dikkat çekmek. | Open Subtitles | آخر شيء نريده هو ل لفت الانتباه. |
| Catherine, annem sadece konuya dikkat çekmek istiyor. | Open Subtitles | "كاترين" انسي الأمر، هي فقط تريد لفت الانتباه. |
| İlgilenme. Sadece dikkat çekmek istiyor. | Open Subtitles | تجاهله إنه يريد لفت الانتباه |
| dikkat çekmek istemiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد لفت الانتباه |
| Evet, dikkat çekmek istiyorsan öyle. | Open Subtitles | -أجل، إن كنتِ ترغبين في لفت الانتباه |
| Mike kabul edelim başta bir salon yerine bunu tercih etmemizin tek sebebi dikkat çekmek istemiyor olmamızdı. | Open Subtitles | عليك الاعتراف (مايك) أننا غيرنا المكان بدايةً من (بلازا) لأننا أبينا لفت الانتباه |
| Ön kapıdan dikkat çekmeden geçseniz bile, | Open Subtitles | حسناً حتى اذا تجاوزت الحراس الخارجيين بدون لفت الانتباه |
| O, kendine çok fazla dikkat çekmeden ortalıkta rahatça hareket edebiliyor. | Open Subtitles | تتحرك فى ارجاء المكان بدون لفت الانتباه اليها |
| Babam gibi dikkat çekmeden yaşamak, bunlarla başa çıkarız. | Open Subtitles | نعيش دون لفت الانتباه والدي يمكنه معالجة هذه الأمور |
| Tüm dikkatler benden uzaklaştığında, bir şekilde tüm ilgiyi sen topluyorsun. | Open Subtitles | -تكون حاضراً حينما تكون هناك فرصة لسرقة الأضواء لقد أصبحت طريقتكَ في لفت الانتباه سخيفة للغاية |
| Dikkat çekmeyi seven biri. | Open Subtitles | الرجل الذي يحب لفت الانتباه إلى نفسه. |