| ocaktan kor olmuş kömür al ve yarayı dağla..., sonra orayı tavşan derisi ile sıkıca sar. | Open Subtitles | خذي فحماً من النار وضعيه على الجرح ثم لفيه بجلد الارنب |
| Şimdi onu peçeteye sar sonra evimize... | Open Subtitles | لفيه في منديل، ضعيه في جيبك واحضريه للمنزل من أجل... |
| Yumuşak bir kıyafete falan sar. | Open Subtitles | لفيه في بعض الملابس أو شئ من هذا القبيل |
| İyice sarın, bir otobüse atlayın, yüksek bir bina bulun onuncu kata çıkıp çöp oluğuna bırakın. | Open Subtitles | لفيه بشكل محكم واستقلي حافلة وادخلي عمارة عالية اصعدي نحو الطابق الـ10 والقيه عبر منفذ القمامة |
| İyice sarın, bir otobüse atlayın, yüksek bir bina bulun onuncu kata çıkıp çöp oluğuna bırakın. | Open Subtitles | لفيه بشكل محكم واستقلي حافلة وادخلي عمارة عالية اصعدي نحو الطابق الـ10 والقيه عبر منفذ القمامة |
| Şunun yayını çıkartıp sar. | Open Subtitles | اسحبي السلك منه. لفيه. |
| Şunu sarsana, iyice sar. | Open Subtitles | لفيه، لفيه بشدة |
| - Hayır sar şunu, paketle. Domuz yüz! | Open Subtitles | (ـ لفيه و علقيه لـ (وجه الخنزير ـ لا |
| Etrafını sar. | Open Subtitles | لفيه على قدمي |
| Bunu etrafına sar. | Open Subtitles | لفيه بهذا |