Sen düşman karşısında cesaretini gösterdin oğlum. Şimdi de aynısını kendi askerlerin önünde göster. | Open Subtitles | لقد أظهرت الشجاعة امام العدو اظهرها امام رفاقك |
Bana hayatın zevk almadığın bir işte çalışmayacak kadar kısa olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | . لا تتاسف لقد أظهرت لي ان الحياة قصيرة جدا لكى يكون لدى عمل بلا متعة |
Bana gerçekten iyi biri olabileceğini gösterdin. | Open Subtitles | لقد أظهرت لي أن بوسعك أن تكون لطيفاً جداً |
Sana bir kez merhamet gösterdim ve dostumun hayatını mahvettin. | Open Subtitles | لقد أظهرت لك الرحمة من وقد دمر هذا حياة صديقي |
Ben sadece doğadan esinlenilmiş, basit bir süreci gösterdim; sayısız başkaları da var. | TED | لقد أظهرت عملية بسيطة واحدة كانت مستوحاة من الطبيعة؛ وهناك عدد آخر لا يحصى منها. |
Denklemler, düz ve özelliksiz şeylerin özellikler geliştirebileceğini gösterdi. | Open Subtitles | لقد أظهرت الامكانية لأشياء بسيطة وساكنة من تطوير نفسها |
Siz öyle olmadığını gösterdiniz. En azından, senin kabiliyetinde biri için. | Open Subtitles | لقد أظهرت أنه ليس سهل حتى على رجل بقدراتك |
İşinde başarı gösterdin ama buna şaşmamalı çünkü hilebazlık senin gücün. | Open Subtitles | لقد أظهرت إكمال لمهمتك ولكن هذه ليست مفاجئة حيث أن الخداع هو طريقك |
Bunun için yeterli sorumluluğa sahip olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | لقد أظهرت لنا أنك قدر المسئولية كي يكون لديك واحد |
Bana her şeyi yapabileceğimi gösterdin. | Open Subtitles | لقد أظهرت لي انه يمكن أن أفعل أي شيء |
Büyük bir merhamet gösterdin, Yusuf. | Open Subtitles | ـ لقد أظهرت رحمة عظيمة يا يوسف |
Zorluklarla yüzlesme konusunda sebat gösterdin. | Open Subtitles | لقد أظهرت الصلابة في وقت الشدة |
Onurlu bir insan olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | لقد أظهرت نفسك على أنك رجل يمتلك الشرف |
Zorluklarla yüzleşme konusunda sebat gösterdin. | Open Subtitles | لقد أظهرت مثابرةً في وجه المصاعب. |
Yani yatay bir yerleşke ile mimarinin insanları nasıl birleştirebileceğini gösterdim. | TED | لقد أظهرت قدرة الهندسة المعماريّة على جمع الناس على هذا المستوى الأفقي من الحرم الجامعي. |
Ve Avustralya'da bir bilim insanı şöyle yazdı: "Mercan araştırmalarımızın sonucunu öğrencilerime gösterdim, ve ağladık." | TED | ثم كتب عالم في أستراليا، 'لقد أظهرت لطلابي نتائج استطلاعاتنا المرجانية وبكينا'. |
Madem sana gizli vuruşumu gösterdim. Şimdi de 15 kron vereyim. | Open Subtitles | لقد أظهرت لك عثرتى السرية الان سأعطيك 15 كراون |
Psikolojiye eğilimi olduğunu çoktan gösterdi bile. | Open Subtitles | لقد أظهرت بالفعل قابلية واضحة للقواسم النفسية المشتركة. |
Sonuçta, Kubbe'nin geleceğini gösterdi, pembe yıldızların düştüğünü gösterdi. | Open Subtitles | أعني، لقد أظهرت سقوطها، وأظهرت سقوط النجوم الورديّة. اذهب وألقي نظرة، لكن يُمكن أن أكون مُفيدة أكثر هُنا. |
Bn. Dare ikincisini gösterdi. Belki birinciyi gösterirsiniz. | Open Subtitles | لقد أظهرت لنا الآنسة " دير" الثانية ربما عليك أن تظهرى لنا الأولى |
Doğru söyleyen birisinin 4 belirtisini gösterdiniz. | Open Subtitles | لقد أظهرت بعض المؤشرات الأربعة التي تثبت بأن الشخص يقول الحقيقة |