Çocukken, bu aileye hizmet etmek için bir yemin ettim. | Open Subtitles | عندما كنت طفله لقد أقسمت أن أقوم بخدمة هذه العائلة |
Ve sonraki 11 sene boyunca kimsenin göremediğimi öğrenmeyeceğine yemin ettim, çünkü başarısız olmak, zayıf olmak istemiyordum. | TED | وفي الإحدى عشرة سنة القادمة، لقد أقسمت ألا يعلم أحد أني غير مبصرة، لأنني لم أرد أن أصبح فاشلة، و لم أشأ أن أكون ضعيفة. |
Bu kadar değişmiş olamazsın. Görevini yapmak için yemin ettin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتغير بهذا القدر لقد أقسمت على الواجب |
Tüm gerçeği anlatacağına yemin etmiştin. Anlatacak mısın? | Open Subtitles | لقد أقسمت على قول الحقيقة كاملة هلا فعلت ذلك ؟ |
Söylememek için yemin etmiştim. Ama artık yeminin kıymeti yok. | Open Subtitles | لقد أقسمت بألا أشي بهم ولكن ذلك لم يعد مهماً |
Yirmi dört yıl önce sivil yaşamı bırakıp Ulrich Tarikatı'na bağlılık yemini ettim. | Open Subtitles | مُنذ 42 عاماً ،تبرّأت من حياتى السابقة، لقد أقسمت على عهد كبير الرهبان. |
Banliyö treninin penceresinden onu gördüğüne yemin etti. | Open Subtitles | نافذته مقابلة لنافذتها عبر خطوط السكة الحديدية. لقد أقسمت أنها رأته يقتله. |
1 00 yaşıma kadar yaşamaya yemin ettim. Size inat olsun diye. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن أعيش مئة سنة و سأعيشها فقط نكاية فيك و فيك |
Babamın ölümünün öcünü almaya Odin'in kanı üzerine yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت بدماء أودين علي الأنتقام لموت أبي |
Eğer bir gün buradan çıkarsam, iki adamın ölümüne dövüştüğünü... seyretmektense, ölmeye yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت على أنني إذا خرجت من هذا المكان سأُقتل قبل أن أرى رجلين يتقاتلان حتى الموت مرة أُخرى |
yemin ederim. Ama ben bir yemin ettim diye yirmi iki yıldır dileniyorum. | Open Subtitles | لقد أقسمت يمينا مرةً ، وأمضيت 22 سنة أستجديك الرحمة بسببها |
Müvekkillerini en iyi şekilde savunacağına dair yemin ettin. | Open Subtitles | لقد أقسمت على أن تدافع عن موكليك بكل ما تستطيع. |
Sen Birleşik Devletler Anayasası üzerine yemin ettin. | Open Subtitles | لقد أقسمت علي الحفاظ علي دستور الولايات المتحدة |
Hayır, sen Birleşik Devletler anayasasını iç ve dış her türlü düşmana karşı destekleyip korumaya yemin ettin. | Open Subtitles | لا , لقد أقسمت بدعم و الدفاع عن دستور الولايات المتحدة ضد كل الأعداء الخارجيون و المحليون |
Tüm gerçeği anlatacağına yemin etmiştin. Anlatacak mısın? | Open Subtitles | لقد أقسمت على قول الحقيقة كاملة هلا فعلت ذلك ؟ |
Dün gece, hiç paran olmadığına yemin etmiştin ama bu sabah bir taksi tuttun. | Open Subtitles | لقد أقسمت أنه ليس لديك مال ليلة أمس ورغم ذلك، إستأجرت سيارة أجرة هذا الصباح |
Tanrıların bile beni kollarından alamayacağına yemin etmiştin. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن حتى الألهة لن تبعدني عن ذراعك |
Efendim, bu alışveriş merkezini ve içindekileri koruyacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | سدي لقد أقسمت على حماية هذا المتجر طالما أنا بداخله |
Seni her şeyin üstünde tutacağıma yemin etmiştim, ama yapmadım. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن أفضلكِ عن كل شيء ولكني لم أفعل |
O seanstaki günahlarım adına tövbe etmek için hizmet yemini ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت بالخدمة من أجل التوبة عن ذنوبي التي كانت في الجلسة. |
Rahibeler, yardım etmek için yemin etti. | Open Subtitles | لقد أقسمت الأخوية على المساعدة -عن طريق القتل ؟ |
Babanıza yemin içtim Leydim. Size yardım edersem ve başarılı olursanız babanız beni öldürtür. | Open Subtitles | سيدتي، لقد أقسمت لوالدكِ إذا ساعدتكِ ونجحتِ |
Bana nutuk atma! Hata payının sıfır olduğuna yemin ettiniz. | Open Subtitles | لا تحاضرنى, لقد أقسمت لى بانه سيكون آمن و مضمون |
Ona zarar gelmeyeceğine yemin et. | Open Subtitles | لقد أقسمت أنك ستحميها من ضرر |
Seni asla terk etmeyeceğime şerefim üzerine söz verdim! | Open Subtitles | .... لقد أقسمت بشرفي بأن لا أتخلى عنك |