| Neyse, onu acele etmemeye ikna ettim. | Open Subtitles | على أية حال, لقد أقنعته ألا يكون متسرعاً |
| Thorne'un, onları araştırmalarıyla beraber sığınakta yok ettiğine dair onu ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعته بأن ثورن دمرتهم في القبو مع معظم بحثهم |
| Onu, kitabının üst tabaka bir yazar tarafından senaryolaştırılacağına ikna ettim sadece. | Open Subtitles | حسنٌ لقد أقنعته فحسب بأنه يستحسن أن يُخدم هو وروايته بكاتب نص من الدرجة الأولى |
| Olanları böbürlenerek anlattı! Onu tekrar gelmesi için ikna ettim. Daha da öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أقنعته بالقدوم الى هنا عندما قال أنه سيقتل المزيد |
| Onu, yaşlı bir hemşireyi karanlık bir gecede içeri almasının sorun olmayacağına ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعته بأنه لا بأس بإدخال ممرضة كبيرة السن بليلة مظلمة |
| Onu, hikayeyi yayınlayabileceğime ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعته بأنه يمكننى نشر القصة |
| Kendisini depomuzdaki malları bırakması konusunda ikna ettim, yalnızca bu. | Open Subtitles | لقد أقنعته أن نترك ورائنا محتويات مستودعنا، ولكن هذا كل شيء ... |
| Onu, bir katolik işletmesinde daha iyi olacağına ikna ettim. | Open Subtitles | ...لقد أقنعته بأنك الأفضل في مؤسسة التشغيل الكاثوليكية |
| Otel değiştirmesi için ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعته بتغيير الفندق |
| Yıksın diye onu ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعته بأن يفعل |
| Bizim uzmanlığımızın işine yarayacağına ikna ettim | Open Subtitles | لقد أقنعته بأنه يحتاج خبرتنا |
| - Hayır, ikna ettim sonra. | Open Subtitles | لقد أقنعته |
| - Hayır, ikna ettim sonra. | Open Subtitles | لقد أقنعته |