| Soruşturma olayın tüm ayrıntılarını döktü. Kazan kapağını açık bıraktığını itiraf etti. | Open Subtitles | . وفى التحقيق تم معرفة القصة بالكامل . لقد إعترف بانه ترك باب الفرن مفتوحاً |
| O zaten cesedi çıkardığını ve kestiğini itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف مسبقاً بإستخراجهِ للرفاة و القيام بتشويهها |
| Her şeyi itiraf etti ve şimdi silahını alıyor, seni sersem! | Open Subtitles | لقد إعترف بكل شيئ، والآن بات يحمل سلاحاً، أيّها الأخرق. |
| Her şeyi itiraf etti ama silahıyla buraya geliyor. | Open Subtitles | لقد إعترف بكل شيئ، والآن بات يحمل سلاحاً، أيّها الأخرق. |
| McClaren anneme ait bilgileri web'e koyduğunu itiraf etti ama. | Open Subtitles | لقد إعترف هو أنه وضع المعلومات على الموقع |
| Kardeşinin baygın halde olmasını sağlamak, kardeşini izleyen ekranları ve aynı zamanda o etrafta yokken, kardeşini muayene etmek isteyenleri kandırmak için ona uyku ilacı verdiğini itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بإعطائها ليبقيها فاقدة الوعي ليس فقط ليخدع الأجهزة التي تراقبها |
| - Orada olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بأنهُ كان هناك .. لقد أخبرك ذلك بنفسهِ |
| Hemşireleri öldürdüğünü itiraf etti ama kopya cinayetlerden bahsettiğim anda avukatını istedi. | Open Subtitles | لقد إعترف للتو بقتل الممرضات و ما أن ذكرت الجرائم المقلدة يطلب محامي |
| Bana itiraf etti. Evli olmamak onun günâhı. | Open Subtitles | لقد إعترف لي بذلك، عدم الزواج خطيئة بالنسبة له. |
| Baban başkanı görevinden indirmeyi planladığını itiraf etti. Ne? Hayır. | Open Subtitles | لقد إعترف أبوكِ بالتخطيط للإطاحة بالرئيس |
| Adam itiraf etti işte. | Open Subtitles | لقد إعترف أصلاً ما الذي تفعلهُ؟ |
| Her şeyi itiraf etti. Kızın yerini bile söyledi. | Open Subtitles | لقد إعترف بكل شيء، بل وأخبرنا أين يحتجز الفتاة! |
| Daha şimdi itiraf etti zaten. | Open Subtitles | لقد إعترف بشكل عملى |
| Yazmaktan fazlası, Onbaşı Wade Kean'i öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | أكثر من هذا, لقد إعترف بقتله للعريف وايد كاين), من البحارة الأمريكيين) |
| İlişkiyi itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بالعلاقة الغراميّة |
| Nance tam olarak fotoğrafçıyı öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف (نانس) بشكل . أساسي بقتل المصوّر |
| - Suçunu itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف بالجريمة |
| Ölmeden önce itiraf etti. | Open Subtitles | لقد إعترف قبل أن يموت |
| Kurbanın kanıyla kaplı ayakkabının onun olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | لقد إعترف للتو أن الأحذية المغطاة بدماء الضحية، تخصه |
| Cinayet işlendiği sırada orada olduğunu kabul ediyor, fakat olayı görmemiş. | Open Subtitles | لقد إعترف أنه كانَ بالغرفة وقت حدوث الجريمة ولكنه لم يرى شيئاً |
| İnşaat sahasındaki adamları öldürdüğünü kabul ettiğini biliyor musun? - O bir katil! | Open Subtitles | لقد إعترف بقتله لرجال في موقع بناء ، إنه قاتل |