Bazı şeyler görmeye başladım ve bunu artık yapmıyorum, anlıyor musun? Benden bu kadar. Yokum. | Open Subtitles | بدأت برؤية أوهام وأنا توقف ، لقد اكتفيت سأدع الأمر برمته |
Benim. Benden bu kadar. Bunu daha fazla yapamıyorum. | Open Subtitles | إنها أنا، لقد اكتفيت لم يعد بإمكاني فعل هذا |
Hayır, bıktım bu keşmekeşten. Yeter artık. | Open Subtitles | لا، لا لقد اكتفيت من سباق الجرذان هذا لقد اكتفيت. |
Pekala Bu kadar yeter. Siz iki aptalı yeterince çektim. | Open Subtitles | هذه هي النهايه لقد اكتفيت منكما ايها الاخرقان |
Seninle de işim bitti! Günümü rezil ettiğin için sağ ol! | Open Subtitles | لقد اكتفيت منك ايضاً شكراً جزيلاً لإفسادكم نهاري |
Bak, bunu daha fazla yapamam. bıktım artık. | Open Subtitles | اسمع لا يمكنني القيام بذلك أكثر لقد اكتفيت من الأمر |
- Willow'un bir sorunu var. - Artık büyü yok. bıraktım. | Open Subtitles | ويلو عندها مشكلة لا مزيذ من التعاويذ, لقد اكتفيت |
Pekala, Ben bittim. Günün çok fazla içmekle alakalı olan kısmına geçmeye hazırım. | Open Subtitles | حسناً لقد اكتفيت , سوف أقوم مباشرة بالثمالة في حفلة اليوم |
Earl... Hayır, seni Yeterince dinledim. | Open Subtitles | لا لا لا، لقد اكتفيت من الاستماع اليك |
Belki de bir harem dolusu kadınla yatıyorsun. Umurumda değil, Benden bu kadar. | Open Subtitles | ربما أنك تعاشر قسر من النساء لا أكترث، لقد اكتفيت |
Benden bu kadar. | Open Subtitles | لا، ليس كذلك، اتعرفين، لقد اكتفيت |
Benden bu kadar. Benimle misin değil misin? | Open Subtitles | لقد اكتفيت من ذلك، هل انتي معي أم لا؟ |
Bana bak, pis domuz! Bu kadarı Yeter artık! | Open Subtitles | والآن انظر ايها الخنزير القذر,لقد اكتفيت منك. |
Tamam, bu kadar. Yeter artık. Hemen annesini arıyorum. | Open Subtitles | حسناً لقد اكتفيت سأتصل بأمها الأن |
Yeter artık! Pantolonlarınla gireceksin derse! | Open Subtitles | حسنا، لقد اكتفيت ستتدرب بملابسك هذه |
Partiyi de bu yüzden veriyoruz zaten! Bu kadar yeter. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن نريد هذه الحفلة لقد اكتفيت من هذا الامر |
- Bu kadar yeter. | Open Subtitles | مقابل اسم شريكه؟ .لقد اكتفيت بهذا كم تعتقد ان اباك |
Seninle işim bitti. Kahrolası yüzünü daha fazla görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد اكتفيت منك لا أريد أن أرى وجهك اللعين بعد الآن |
Yalanla işim bitti bundan böyle ona herşeyi anlatacağım. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من الأن وصاعداً سأخبر تايلر بكل شئ |
İnsanları sürekli işten çıkarmaktan bıktım artık. Sanki sürekli sevgilimden tekrar tekrar ayrılıyormuş gibi bir şey. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من طرد الموظفين، كنت أشعر كأني انفصل عن الناس مراراً وتكراراً |
Dediğim gibi, evlilikle ilgili tahminler yürütmeyi bıraktım. | Open Subtitles | كما قلت لقد اكتفيت من هذا النوع من التنبؤات الزوجية. |
Ben bittim, dibe vurdum. | Open Subtitles | ... لقد اكتفيت ... لقد قبلت بقاع البرميل |
Senin, benim ne kadar kötü bir adam olduğum hakkındaki konuşmalarını Yeterince dinledim. | Open Subtitles | ...لقد اكتفيت من سماعكِ تتحدثين... عن مدى سوء الرجال |
Ve eğer satamazsan, yak gitsin! Bu ülke de, villa da bana yetti! | Open Subtitles | واذا لم تستطع بيعها، احرقها لقد اكتفيت منها ومن هذا البلد |