| Bugün aldığı hükümden sonra değeri düştü. Doğru. | Open Subtitles | لقد انخفض عامود مدّخراته بعد أن تمّت إدانته اليوم. |
| Basınç düştü. 2 litre sıvı verildi. Devam etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد انخفض الضغط 2لترمن الاملاح يجب علينا ان نتحرك |
| Güvenlik seviyesi düştü bi' kere, tam da söylediğin gibi yani. | Open Subtitles | لقد انخفض مستوى تصريحه الامنى كما قلت تماما |
| Tansiyon 20'nin altına düştü. Üçüncü derece atrioventriküler blok var. | Open Subtitles | لقد انخفض نبضه حتى 20 ووصل إلى انسداد من الدرجة الثالثة |
| Atmoster basıncı bir anda 200 hPa düştü. | Open Subtitles | لقد انخفض الضغط الجوي فجأة لما دون المئتين |
| Mutlak tonajda net sera gazı yayımı %82 düştü. | TED | . لقد انخفض إجمالي انبعاثات غازات الدفيئة إلى حوالي 82% |
| Enerji fiyatları düştü. | TED | لقد انخفض سعر الطاقة. |
| Fiyatlar düştü. | Open Subtitles | لقد انخفض مستوى المال |
| - Hayır, kan şekerim düştü ve halsiz hissediyorum. | Open Subtitles | لقد انخفض مستوى السكر، وأشعر بدوار... |
| Basınç seviyesi %57'ye düştü. | Open Subtitles | لقد انخفض إلى 57 بالمئة |
| Basınç seviyesi, %54'e düştü. | Open Subtitles | لقد انخفض الضغط إلى 54 بالمئة |
| Az önce fiyat düştü. | Open Subtitles | لقد انخفض السعر |
| Mike, kan şekerim düştü, | Open Subtitles | مايك" لقد انخفض مستوى السكر في جسدي" |
| Ciddi derecede düştü. | Open Subtitles | لقد انخفض بشكل ملحوظ |