| Arabanın içinde üç kişilik bir aile olduğunu doğruladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا أن هناك 3 أفراد من عائلة واحدة داخل السيارة |
| Sayın başkan. Bunun bir siber saldırı olduğunu doğruladık. | Open Subtitles | سيدي الرئيس لقد تأكدنا من أن هذا هجوم إلكتروني |
| - Hayır kontrol ettik vücudunda bir sürü sıyrık ayrıca derin kesikler var. | Open Subtitles | كلاّ، لقد تأكدنا منه جسمه ملئ بالترهلات وبعض التمزيق المنتظم |
| Tutuşturma alevinin söndüğünü düşünmüş ama sönmemiş, kontrol ettik. | Open Subtitles | وربما ظنت أن صمام إنفتح لكنه لم يكن .. لقد تأكدنا |
| - Goa'uld enerji silahlarının sebep olduğunu teyit ettik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من هذا طاقة الجواؤلد هي السبب |
| Testi tekrar yaparak iki farklı DNA olduğunu kesinleştirdik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من وجود تحليلين مختلفين للحامض النووي أعدنا الكرة |
| Geçtiğimiz yıl boyunca ülke genelinde, kimyasal tesislere yapılan altı benzer saldırı tespit ettik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من وجود ستة هجمات على مصانع كيميائية بطول البلاد طوال العام الماضي. |
| Eşinin bir 357'si olduğunu doğruladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من أن زوجتك تمتلك بندقية عيار 3.57 آلية |
| Kayıp cihazımız olduğunu doğruladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا بنجاح، بأنّ هذا هو جهازنا المفقود. |
| 10 yılda 11 cinayeti doğruladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من 11 جريمة خلال 10 سنوات |
| İkisinin de aynı yetimhanede kaldıklarını doğruladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا أنهما كانوا بنفس الملجأ |
| En yüksek düzey kaynaklardan doğruladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من مصادر على أعلى المستويات. |
| Mekanın boş olduğunu kontrol ettik. | Open Subtitles | شخص ما كان يمكن ان يموت في تلك النار لقد تأكدنا بأن المكان فارغ |
| Tamam, DMV'yi kontrol ettik. | Open Subtitles | نعم لقد تأكدنا من ادارة شؤون السيارات |
| Az önce güvenlikle kontrol ettik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من الأمن |
| Efendim, SG-1 olduğunu teyit ettik. | Open Subtitles | سيدي، لقد تأكدنا أنهم كانو إس جي-1 |
| Henüz Phil Driscoll'un ölümünü teyit ettik. | Open Subtitles | (لقد تأكدنا من وفاة (فيل دريسكول |
| Testi tekrar yaparak iki farklı DNA olduğunu kesinleştirdik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من وجود تحليلين مختلفين للحامض النووي أعدنا الكرة |
| kesinleştirdik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من هذا |
| Geçen sene ülke çapında kimyasal tesislere benzer 6 saldırı yapıldığını tespit ettik. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من وجود ستة هجمات على مصانع كيميائية بطول البلاد طوال العام الماضي. |