| Yarın gece orada bulunacak kadınlarla milyonlarca baloya ve kayak tatiline gittim ben. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى ملايين المراقص ورحلات التزلج مع النساء اللاتي سيحضرن ليلة الغد |
| Bitki uzmanıma gittim ve 2 tane B-12 iğnesi vurdurdum. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى طبيب الأعشاب و أعطني بعض حبوب الفيتامين |
| Son zamanlardaki can sikici olaylar sonrasi, aklimi dagitirim ümidiyle ormana gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى الغابة آملة أنا اصفي ذهني بعض سلسلة الإحداث الراهنة |
| Atık su kanalına daha önce de gitmiştim. Yüz kez gitmişimdir oraya. | Open Subtitles | . لقد ذهبت إلى الماسورة من قبل ذهبت إلى هناك الآف المرات |
| Bankaya kendi isteğiyle gitti. Ben ona hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى البنك بإرادتها لم أطلب منها أي شيء |
| Oraya gittin ve rolünü yaptın. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى ذلك المكان ، و لعبت دورك إنه لطيف ، أليس كذلك؟ عندما وضعت يدي عليها ، كنت ألعب دورا إنه مجرد تمثيل |
| Huzur bulurum diye mezarına gittim ama daha çok soru oluştu kafamda. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى قبرها اليوم متأملاً لإيجاد خاتمه وقد تزايدت علي الأسأله |
| Başka bir gezegene gittim. S.H.I.E.L.D.'de bu tarz şeyler oluyor. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى كوكب آخر هذه الأمور تحدث في شيلد |
| Geçenlerde Aspen'e gittim ve bu şarkıya takıldım. | TED | لقد ذهبت إلى آسبن مؤخراً وقد صادفتني هذه الأُغنية |
| Bugün eczaneye gittim, beni hemen hatırladılar. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى المتجر اليوم لقد تذكرونى لكنى لم أجد عمل |
| Martha için bunları toplamaya babanın serasına gittim ayışığında. | Open Subtitles | نعم ، و لقد ذهبت إلى صوبة أبيك فى ضوء القمر لألتقطهم لك |
| Papaz okuluna gittim, ama Hristiyan değilim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى الإكليريكيّة لكنّني لست مسيحيًّا |
| İskelenin yakınındaki bu bölgeye gittim. Burası kanallarla kesişmişti. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى تلك المنطقه وكان يوجد بها عدة أحواض للسفن تتخللها بعض القنوات |
| Baş komisere gittim, seni takım için tavsiye ettim ve bu olayın bana patlamasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى المحافظ، و أنا أذكرك بالتشيكل كما يجب أن تعلم اننى لن أجعل هذه القضية تنفجر بى |
| Bugün kendimi çok iyi hissediyorum. Biliyor musun, bugün 34. Cadde'ye gittim. | Open Subtitles | إننى أشعر أننى بحالة جيدة اليوم ، لقد ذهبت إلى شارع 34 و قمت بشراء هذا الثوب الجديد |
| Onun doğum sertifikasını gördüm. Mezarlığa gittim. | Open Subtitles | سبق ورأيت شهادة الميلاد لقد ذهبت إلى المقبرة |
| Cenazeye gittim. Yaptıkların çok saçma olmuş. | Open Subtitles | نعم لقد ذهبت إلى جنازته, لقد كان شيئا مريعا ما فعلت به |
| Avlunun karşısındaki komşuma gitmiştim birbirimizi öptük ve şöyle dedik: | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى جيرانى عبر .. الحى أحتضنهم وأقبلهم |
| Bir seferinde turuncu bürosu olan doktora gitmiştim. | Open Subtitles | دعنا نبدأ لقد ذهبت إلى طبيبة مرّة كان لديها عيادة برتقالية |
| Hayal bile edemeyeceğin bir yere gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى مكان ما كان لك أبداً ، أن تتخيله |
| Yarıdan da fazla, Somerset'e kadar gittin. | Open Subtitles | اكثر من منتصف الطريق لقد ذهبت إلى سومرست |
| Cennet adındaki daha iyi koşullara gitmişti. | TED | لقد ذهبت إلى مرعى أكثر اخضراراً يسمى الجنة. |
| Girmemem gereken bir yere girdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى مكان لا يجب عليّ ان أذهب إليه |