| Rach, seni milyon defa çıplak gördüm. Üzerinden sıcak şekerleme yedim. | Open Subtitles | لقد رأيتك عارية مليون مرة وأكلت حلوى من عليك وانتى عارية |
| 5 dakika konuşmama izin veremez misin? Çoktan ona numaranı verdiğini gördüm. | Open Subtitles | هل يمكن ان تعطينى 5 دقائق معه لقد رأيتك تعطيه رقم تليفونك |
| Senin o süpermarketteki herkesten dört adım daha ileride olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك على بعد أربع خطوات من كل زبون في المحل |
| Aynı bu tip bir odada, kalbin elinde öldüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تموت في غرفة كهذه .و قلبك بين يديك |
| Senin resmini ya gazetede ya da bir postahanede görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك صورك على الجدران. او ربما بمكتب البريد. |
| Dört gün önce Hand of God'ta sizi vaftiz edilirken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك يتم تعميددك في كنيسه يد الاله منذ اربعه ايام |
| Dostum, kes şunu. Seni burada bu haftada en az iki kere gördüm. | Open Subtitles | يا صاح, توقف عن ذلك لقد رأيتك هنا على الأقل مرتين هذا الأسبوع |
| Beni kandıramazsınız doktor. Ona bakarken gözlerinizin nasıl parıldadığını gördüm. | Open Subtitles | لا يمكنك خداعي يا دكتور لقد رأيتك وأنت تنظر لعينيها |
| Bir yıl önce de gördüm seni, hayatına şöyle bir bakıyorum da | TED | لقد رأيتك السنة الماضية لأنني أفكر بحياتك، يا سيرينا. |
| A, a, doktor. Sizi gördüm! Su içiyorsunuz. | Open Subtitles | أوه يا دكتور ، لقد رأيتك لقد شربت الماء ، هذا فأل سيئ |
| Nefretin neler yaptığını çok gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك القدر الكافى عما تستطيع أن تفعله الكراهية |
| Seni gözlerimle gördüm, Villa Airoldi kontrol noktasında çavuşla konuşuyordun. | Open Subtitles | لقد رأيتك تتحدث مع الرقيب عند حاجز الطريق |
| Onu sen öldürdün. - Ne? Maria'dan hemen önce seraya girdiğini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تذهبين .إلى البيت الزجاجي قبل ماريا |
| Geçen akşam TV'de gördüm sizi. İyi rol yaptınız. | Open Subtitles | لقد رأيتك فى التلفاز بالأمس, لعبت دورك جيدا |
| Sizi istasyonda gördüm, herkesi korkuttunuz. | Open Subtitles | لقد رأيتك في الاستراحة لقد أخفت الجميع هناك |
| "Seni Hadleyberg'in üstünde uçarken gördüm ve karşılaşmak istemedim. | Open Subtitles | لقد رأيتك وانت تحلق فوق هادلىبورج و لم أكن أريد أن أقابلك |
| Seni ve eşlerini gördüm, çadırının içinde birinden birine atlıyordun. | Open Subtitles | لقد رأيتك أنت و زوجاتك لقد كنت تتحرك من خيمة لأخري |
| Seni etrafta gördüm ama tanışmadık, değil mi? | Open Subtitles | لقد رأيتك بالجوار لكننا لم نلتقى .اليس كذلك ؟ |
| Sizi çiçek sergisinde görmüştüm. Evimize gelmenizin sebebi neydi? | Open Subtitles | لقد رأيتك في معرض الأزهار، ما الذي أحضرك لـمنزلنا؟ |
| Seni Londra'da dövüşürken görmüştüm, bir harikasın. | Open Subtitles | يا صاح ، لقد رأيتك تقاتل في لندن وقد كنت عظيماً |
| sabahları bir kadın için ortadan kayboluyorsun, evet Seni görüyorum. | Open Subtitles | المرأة التى تتسلل للقائها صباحاً , أجل لقد رأيتك |
| - Ah, iğneleme beni. Yaşlıyım ben. - Bir canavara dönüşmeni izledim. | Open Subtitles | آه ، لا تسخرون مني.أنا عجوز جداً لقد رأيتك تتحول إلى وحش |