| Beyler, acil işim çıktı. | Open Subtitles | أيها السادة لقد طرأ شيء ما الرجاء المعذرة |
| Uh,İptal ettiğim için üzgünüm, ama bir işim çıktı. | Open Subtitles | آسفٌ عليّ أن ألغي الموعد لقد طرأ أمرٌ ما |
| Dün gece bir işim çıktı. Geceyi şehirde geçirdim. | Open Subtitles | لقد طرأ أمر ما البارحة واضطررت للمبيت في المدينة |
| - Bir iş çıktı. - Telefon edemedin mi? | Open Subtitles | لقد طرأ أمر ما - ولم تتكبد العناء لرفع سماعة الهاتف ؟ |
| Şimdi, bir şeyler çıktı da yarınki tüm randevularımı ertelemeni istiyorum. | Open Subtitles | أسمعي، لقد طرأ شيء ما، لذا،أريدكِأن .. ـ تعيدي إعادة تحديد مواعيدي غدًا ـ حسنًا |
| Açıklayacak vaktim yok. Bir sorun çıktı. | Open Subtitles | ليس لدىّ وقت لتفسير الأمر لك ، لقد طرأ أمراً ما |
| Üzgünüm. Önemli bir işim çıktı. | Open Subtitles | أنا آسف جدا, لقد طرأ لي أمر مهم |
| Efendim, çok üzgünüm. Bir işim çıktı. | Open Subtitles | سيدي، أنا في غاية الأسف، لقد طرأ طارئ. |
| Adam, bir işim çıktı. | Open Subtitles | مرحباً، آدم، أسمع لقد طرأ شيء اليوم |
| - Bir işim çıktı da. Cidden üzgünüm. | Open Subtitles | لقد طرأ جديد، آسف للغاية |
| Hey. İşim çıktı. | Open Subtitles | انظر، لقد طرأ شيء ما |
| - Gelemiyorum. Bir işim çıktı. | Open Subtitles | لا يمكنني الآن، لقد طرأ شيئاً |
| Son dakikada bir işim çıktı. | Open Subtitles | لقد طرأ أمراً بآخر لحظة |
| Üzgünüm. Bir işim çıktı. | Open Subtitles | أنا آسف لقد طرأ شيء |
| Üzgünüm adamım. Bir işim çıktı. | Open Subtitles | آسف تاي هوو، لقد طرأ أمرٌ ما. |
| Üzgünüm dostum, bir iş çıktı. | Open Subtitles | آسف يا صديقي لقد طرأ شيئاً |
| Evet bir iş çıktı. | Open Subtitles | أجل , لقد طرأ شيء ما |
| Hastanede bir şey çıktı da. | Open Subtitles | لقد طرأ أمراً ما في المشفى |
| Evet, ama bir sorun çıktı. | Open Subtitles | أجل ولكن لقد طرأ شيئا |
| Affedersin. Bir sorun çıktı. | Open Subtitles | متأسفة لقد طرأ شئ ما |