| Kutuların birinde, ekstra kalça kemiği buldum... - ...ve bir başkasında, ekstra kavalkemiği. | Open Subtitles | لقد وجدتُ عظمة فخذ إضافيّة بإحدى الصناديق وعظم رَّبْلَة إضافي في صندوق آخر |
| Bunu havuzun orada buldum. Ne biçim sal ama, değil mi? | Open Subtitles | لقد وجدتُ هذا أسفل حمام السباحة يا لها من مجموعة مجنونة |
| Eski bir hastayı daha önce buldum. Sanırım yaşanabilir bir şüpheli. | Open Subtitles | حسناً, لقد وجدتُ بالفعل مريضاً سابقاً الذي أعتقد أنه مشتبه به |
| Bak baba, az önce soy ağacımız hakkında bu kitabı buldum. | Open Subtitles | انظر يا أبي لقد وجدتُ كتاباً عن علم نسبنا لنبدأ بني .. |
| Eric, senin plaklarını buldum, ve geri isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد وجدتُ بعض الاسطوانات التي تخصك لذا ظننتُ أنك تريد استعادتها آه .. |
| Bunu masanızda buldum. Bende kalabilir mi? | Open Subtitles | لقد وجدتُ هذه على مكتبك أيمكنني الاحتفاظ بها ؟ |
| Merhaba. Tamam, ben Noxon, buldum ama hareket halinde daha iyi, acele. | Open Subtitles | مرحباً ، حسناً ، لقد وجدتُ النكسون لكن يفضل أن نستعجل ، في حال كان يتحرك |
| O lanet olası buz kamyonunu buldum. | Open Subtitles | أخي، لقد وجدتُ شاحنة الثلج اللعينة للتوّ |
| Fren kampanasında metal kırpıntılar buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ نجارة حديد في أسطوانة المكابح. |
| Gelemem. Kafatasında mikroskobik taşlar buldum. | Open Subtitles | لا يمكنني لقد وجدتُ حصى بالغة الصغر على الجمجمة |
| Kürek kemiği ve birkaç kaburga kemiğinin arka açısında... yarmaya dayanan çok sayıda delik buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ جروح متعدّدة مع مفصل مكسور على الكتف والجوانب الخلفيّة من أضلاعه |
| Hayatımın kadınını buldum ve onunla birlikte hayatımın sonuna kadar çok mutlu olacağım. | Open Subtitles | لقد وجدتُ فتاة حياتي الآن وسأعيش سعيداً للأبد معها |
| Dişi kalıntılarında, ekstra ağız sapı, bir erkek dirsek kemiği ve bir pazı kemiği buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ نصاب القص وزند وعضد لذكر في صندوق لبقايا أنثى |
| Kurbanın üstünde çok garip bir şey buldum civa fülminat. | Open Subtitles | لذا، لقد وجدتُ شيئاً غريباً جداً على الضحيّة... فلمينات الزئبق |
| FBI adli takımındaki dahilerin gözden kaçırdığı birkaç tanecik buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ بعض الجسيمات التي فوّتها الجنائيين العباقرة تبع المباحث الفيدراليّة |
| Pekala, kurbanın arabasında, kabuklu maddeler buldum. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدتُ مواد قشريّة في سيّارة الضحيّة |
| Kurbanın ayakkabı tabanında, telve ve deniz yosunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ طحل قهوة وعشب بحر إثناء معالجة أحذية ضحيتنا |
| Annenin yıllanmış martini setini buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ مجموعةَ المارتيني القديمةَ الخاصة بوالدتك |
| Ayrıca epikondilde, ince bir çarpma yarığı buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ أيضاً آثار شقوق على الخط الشعري على اللُقيمة الجانبيّة |
| Sürücü koltuğunun yanındaki kapı kolunda buldum. Şuraya bakın. | Open Subtitles | لقد وجدتُ مقبض باب جهة السائق و انظرا إلى هذا |
| Hikaye aralarında geçen sahnelerden iki gerçek olaya daha rastladım. | Open Subtitles | لقد وجدتُ حادثين آخرين حقيقيان اللذين سُجّلا كحبكة روائيّة. |
| Papazlık görevimi devam ettirirken spiritüalizm ruh çağırma ve böyle şeylere ait modanın çoğu kez fazla kişisel ve derin bir rahatsızlığın belirtisi olduğunu keşfettim. | Open Subtitles | أتعرف , هذه الموضة الروحانية و جلسات تحضير الأرواح و مثل تلك الأمور لقد وجدتُ من خبرتي في منصبي غالباً تكون مثل تلك الأمور من اسباب شعور الشخصية بالضيق |