| Kalbine bak, çünkü oradayım.. Tıpkı benimkinde olduğun gibi. | Open Subtitles | انظر لقلبك ، لأنني موجوده بداخله وانتَ بداخل قلبي ايضاً |
| Ya iyi gizlenmiş bir bomba, ya da Kalbine giden yolu bilen birileri var. | Open Subtitles | او ان هذه قنبلة ببراعه مقنعة او ان هناك شخص يعرف الطريق لقلبك |
| Tatlım, kafandaki sesler yerine kalbini dinlemelisin dayının bir Aralık sabahı yaptığı gibi değil. | Open Subtitles | عزيزي ، يجب أن تستمع لقلبك وليس الصوت الذي برأسك مثلما فعل أحد خوالك ذات شهر فظيع |
| Yahu bu vakıf işleri sadece kalbini değil kafayı da açtı. | Open Subtitles | عملك للمؤسسة لم يكن جيدا لقلبك وحسب.. بل لعقلك أيضا |
| O zamanlar tek yaptığın Kalbinin sesini dinlemekti. | Open Subtitles | كل ما كنت تفعلينه سابقاً كان الإستماع لقلبك |
| Sence biraz tehlikeli değil mi? Bizim için demiyorum, senin kalbin için. | Open Subtitles | ألا تظنين أن فى هذا خطورة لا أعنى لنا ، بل لقلبك |
| Kötü görünüşünün yanında Kalbine ve akciğerlerine verdiğin zarar kuşkusuz daha kötü bir hale gelecek. | Open Subtitles | كلما كان الضرر الذي عملته لقلبك بلا شك أسوأ أضعافا مضاعفة |
| Kalbine çok yakın tuttuğun bu sözleri Han ile paylaşmak ister misin? | Open Subtitles | هل تهتم بمشاركة الخان الكلمات التي تُبقها بشكل وثيق لقلبك الذي لا يزال ينبض؟ |
| Partnerinin sana enjekte ettigi şey Kalbine ulaşti bile. | Open Subtitles | أياً كان الذي حقنه لك شريكك فقد وصل لقلبك بالفعل |
| Biri dudaklarına, biri Kalbine, ve diğeri de düşüncelerine. | Open Subtitles | واحد لشفاهك، وواحد لقلبك وواحد لافكارك |
| Zihninin içine baktım,ve devamı olarak Kalbine. | Open Subtitles | لقد قرأت عقلك و بالأمتداد لقلبك |
| kalbini dinlemelisin. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | كل ما عليك عمله هو الإنصات لقلبك اتذكر ؟ |
| Aklın, umutsuzluğa kapıldığında daima kalbini dinle. | Open Subtitles | عندما تحس بأن عقلك يفقد الأمل. إستمع دائمًا لقلبك. |
| Ayrıca eğer ona kalbini açarsan, seni affetmek istiyor. | Open Subtitles | أنه يقصد أن الحكومة تحبك وتريد مسامحتك إذا سمحت للحكومة بالدخول لقلبك |
| Zoe ayrılmadan önce ona ne söylediğini ve o küçük e-mailinin kalbini nasıl kırdığını bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الوحيد الذي يعرف ما قلته لزوي قبل مغادرتها انا الشخص الوحيد الذي يعرف ماذا فعل ذلك الايميل لقلبك |
| Kalbinin kırılmasından korktuğunu biliyorum ama buna oldukça yakınsın. | Open Subtitles | سمعتكِ تقولين أنك لاتريدين لقلبك أن يتحطم. يمكنك الإعتماد على هذا. |
| Kalbinin, beynini yakalamasını beklediğin zamanlardan biri. | Open Subtitles | انها واحدة من تلك الامور حيث تنتظرين لقلبك ليلحق بدماغك |
| Bilge Kalbinin yolundan gidemezsen boş. | Open Subtitles | إنه فارغ فقط إذا فشلت في التصرف وفقا لقلبك الحكيم |
| Sırası gelmişken, yapacağın şey kalbin için o kadar da iyi olmayabilir. | Open Subtitles | بالمناسبة مهما يكن الذي ستقدم على فعلة لايمكن أن يكون مفيد لقلبك |
| * Kırmak istemiyorum kalbini * * İzin ver ben rahatlatayım içini * | Open Subtitles | لا أريد تحطيم قلبك *، * بل أريد أن أعطي لقلبك إستراحة |
| Tek yapmanız gereken kalbinizi dinlemek. | Open Subtitles | كل ما يقوم به هو أنه يستمع لقلبك. |
| Ben kâlbini kırmasından endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا قلق حول كسرها لقلبك |
| fasulye, fasulye, kalbiniz için iyidir. | Open Subtitles | البقوليات ، البقوليات جيدة لقلبك |