| Başım belaya girsin istemiyorum Ama senin kaçıp kurtulduğunu görmek de hoşuma gider. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اتورط فى مشكله و لكنى اود ان اراك تهرب |
| Evet. Ama şenliğinizin ortasına damlama fikri hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | حسنا و لكنى لا أحب فكرة النقاش فى مخيمك الخاص |
| Eğer bana kalsa sizi derhal işe alırdım. Ama patron ben değilim. | Open Subtitles | إذا كان الأمر يرجع لى لكنت أعطيتك الوظيفة و لكنى لست المدير |
| Bakın biraz endişelendim Ama,... ..ben yine de 200 dolar daha artırıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، انك تجعلنى أتعصب و لكنى يجب ان أرفعك الى مائتان |
| Bunu anlayıp anlamayacağını bilmiyorum, Fakat kendime dürüst bir adam gözüyle bakıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ان كنت ستفهميننى, لكنى اخذت على نفسى عهدا كرجل صادق |
| Ama bu malzemeyi almak için kabineyi toplantıya çağırmam lazım. | Open Subtitles | لكنى مضطر لعقد إجتماع بالخيمة . للحصول على تلك الإمدادات |
| Ama hiç Japon görmedim ve bana doğru gelen gülle sesi hiç duymadım. | Open Subtitles | و لكنى لم أتعرض لأى طعنات , و لم أرى أى قذيفة تداهمنى |
| Ama şuna temin ederim ki bedeli her neyse kat be kat ödedi. | Open Subtitles | لكنى أؤكد لك مهما كان الثمن ، فقد سدد لى ذلك ألف مرة |
| Kulağa nasıl geldiğinin farkındayım. Ama haklı olduğuma sizi temin ederim. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو ما أقول لكنى أؤكد لك أن هذا حقيقى |
| Şehir dışında oturduğunu biliyordum Ama tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنها تعيش خارج المدينة و لكنى لم أعرف أين |
| Bana büyük ve zengin diyorsun, Ama hiç bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنت تقولين أننى عظيم و ثرى و لكنى لا أملك شيئا |
| Pekalâ Ama bölgedeki televizyon satıcısıyla senin adına konuştum bile. | Open Subtitles | حسناً ، لكنى قد تحدثت مع بائع التليفزيون المحلى بشأنك |
| Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem, beyler Ama sanırım biter. | Open Subtitles | اكره ان اخيب املك , لكنى اراهن ان هذا سيكون |
| Tek gömleği olduğu konusunda doğruyu söylüyor Ama İncil'i görmedim. | Open Subtitles | إنه محق بشأن القميص الواحد و لكنى لم ارى الإنجيل |
| Onu bu kadar rahatsız edecek ne yapıyorum bilmiyorum Ama, ediyorum işte. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذى أفعله ليدفعه إلى التوتر كثيراً ، لكنى أحبه |
| Ödünç paltomu vestiyerden almam lazım diye düşündüm. Ama yapmadım. | Open Subtitles | ظننت أننى قد رجعت لآخذ معطفى و لكنى لم أفعل |
| Ama sana şunu söylemem lazım ki... henüz kavrayamadığımız müthiş bir gerçek var. | Open Subtitles | و لكنى أقول لك شيئاً هناك حقيقة عظيمة أننا لم نتكهن حتى الآن |
| Harika, Ama canlı olarak ne oraya ne de mezarlığa ulaşabilirim. | Open Subtitles | عظيم , لكنى لا أستطيع حمايته هناك ولا أستطيع قتله هنا |
| Tekliflerin olması güzel Fakat onun bunun için hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | رائع أن يكون هناك عروضاً لكنى لا أعتقد إنه مستعد لذلك |
| Fakat sana çok basit bir soru soruyorum ve bana doğru cevabı veremiyorsun. | Open Subtitles | لكنى أسألك سؤال بسيط للغايه و أنت لا تستطيع أن تعطينى إجابة صحيحة |
| Seni kendim de uğurlardım, Ancak evimdeki şarap tadımına geç kaldım. | Open Subtitles | كنت أود أن أمشى معك للخارج لكنى متأخر على تذوق النبيذ |
| Benim için bir şey yapacağını biliyordum. sadece ne ve nasıl olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنها ستفعل شيئا و لكنى لم أعرف ماذا و كيف ؟ |