Çocuk olmadığını biliyorum, ama bence bunu konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعرف أنك لست طفلاً لكن أظن أنه يجب أن نتناقش بهذا |
Daima top oynamaya hevesli, ama bence biraz harekete geçmemiz lazım. | Open Subtitles | لطالما كانت تنفذ ما نتفق عليه لكن أظن أنه يجب أن نتدخل |
Sadece 20'lik serum verdiler, ama bence bu yetmez. | Open Subtitles | , يمكنهم وضع محلول 40 لكن أظن أنه لا يكفي |
Biraz önce bir Fransız tarafından bombalandım ve ne dediği hakkında hiçbir fikrim yok Ama sanırım bahşiş vermeliyiz. | Open Subtitles | لقد تعرضت للتو بإنفجار فرنسي، لا أملك أي فكرة عن ما الذي قالته، لكن أظن أنه علينا إعطائها البقشيش. |
İçkinin etkisiyle ettiğin sözlerden kafam karıştı... Ama sanırım öyle bir sevgi. | Open Subtitles | لم أستمع إليك في آخر ما قلته بتأثير الشراب يا فتى لكن أظن أنه هذا الحب |
İçkinin etkisiyle ettiğin sözlerden kafam karıştı... Ama sanırım öyle bir sevgi. | Open Subtitles | لم أستمع إليك في آخر ما قلته بتأثير الشراب يا فتى لكن أظن أنه هذا الحب |
Harika bir hikâye ama bence senin çocuk YouTube sansasyonundan ibaret olduğunu belli edecek. | Open Subtitles | قصته رائعة, لكن أظن أنه سينكشف هنا ـ لانه مجرد ضجة من اليوتيوب فحسب. |
Üzgünüm ama bence en iyisi şimdi gitmen. | Open Subtitles | أنا آسفة، لكن أظن أنه من الأفضل لو رحلتِ الآن. |
Sorunların olduğunu biliyorum ama bence bu gitmeye değecek kadar önemli. | Open Subtitles | انظر, أعرف بأن لديك مشاكلك لكن أظن أنه من المهم أن نذهب |
ama bence, bu ülkenin dışını, düşünmeye... ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن أظن أنه يجب علينا التفكير بشيئٍ آخر غير البلاد. |
Bak, ne olduğunu bilmiyorum ve sormayacağım da, ama bence artık bu döngüye bir son verme zamanı geldi. | Open Subtitles | اسمع، لا أعلم ما حدث، ولن أسأل لكن أظن أنه وقتُ إنهاء الدائرة |
ama bence ona biraz zaman verip isteklerine saygı duymamız gerekecek. | Open Subtitles | لكن أظن أنه يجب أن تمنحها بعض الوقت وتحترم رغبتها |
ama bence artık anlatmasak daha iyi olur. | Open Subtitles | لكن أظن أنه من الأفضل أن نتوقف |
Az sonra buna izin vereceğiz ama bence hepinizin ortak özelliğini ifade etmemiz gerekir. | Open Subtitles | وسنسمح لكم بذلك بعد قليل.." "لكن أظن أنه من المستحق التفكير بالقواسم المشتركة بينكم" |
Kemik içeride kırılmış, Ama sanırım yerine oturtabilirim. | Open Subtitles | إنه شق مغلق، لكن أظن أنه يمكنني الاعتناء به. |
Bunu bu şekilde yazacağım, ve belki de geçersin, Ama sanırım bazı problemlerin olacak... ..çünkü hiç kimseye söylemedin, ortağına bile. | Open Subtitles | سأصف الأمر هكذا وربما ينتهى الأمر لكن أظن أنه ستواجهك مشكلة لأنك لم تخبر أى شخص, ولا حتى شريكك |
Elbette. Ama sanırım her şeyi plâna göre uygularsak, tüm bunlar bittikten sonra bekâretini ve itibarını sana geri kazandırabiliriz. | Open Subtitles | بالطبع، لكن أظن أنه إن سار كل شئ كما هو مخطط له يمكنا أن نعيد لكِ سمعتك و عذوريتك |
Kemik içeride kırılmış, Ama sanırım yerine oturtabilirim. | Open Subtitles | إنه شق مغلق، لكن أظن أنه يمكنني الاعتناء به. |
- Ama sanırım bunu öğrenmeliyiz, değil mi? | Open Subtitles | لكن أظن أنه يجب علينا معرفة ذلك أليس كذلك؟ |
Ama sanırım, durumu şimdi çözdün. | Open Subtitles | لكن أظن أنه كان عليكِ إكتشاف الأمر الآن. |
Aile meseleleri hakkında onu uyardım, ...Ama sanırım o diğer kampanyalarını farklı yürütüyor. | Open Subtitles | لقد حذرته من التدخل في شؤونكِ الأسرية لكن أظن أنه كان يدير حملاته الأخرى بأسلوب مختلف |