| Her şeyin alt üst olmuş gibi göründüğünü biliyorum, Ama pes etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا أعلم يبدو الأمر و كأن الأسوار تحاوطك لكن أنا لم أستسلم |
| Ama ben hiç gidip babamınkine görmemiştim ve buna hep pişman oldum. | Open Subtitles | لكن أنا لم أذهب أبداً لأرى جثة والدي، ولطالما ندمت بسبب ذلك. |
| Sarsılmıştı evet Ama dizini tuttuğumda daha da beter olmadı bilakis bir bakıma avutmuş oldum. | Open Subtitles | لكن أنا لم أصدمها فحسب, لقد صنعت لها جميلًا. |
| Babam büyüyüp süreceğimi söyledi, Ama bu hiç olmadı. | Open Subtitles | قال لأبى لقد كبرت عليها لكن أنا لم يمكننى أبدا |
| Ziyaret ettiğini duydum, Ama onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لا ، أنت تسمع عنة يزور فقط لكن أنا لم أراة من قبل |
| Biri beyinlerinizle kötü deneyler yapacaktı Ama buna izin vermedim. | Open Subtitles | بعضهم كان سيجرى بعض التجارب المؤذية على مخكم0 لكن أنا لم أكن لأدع هذا يحدث لكم0 |
| Evet, anlıyorum, Ama yüzleşelim ki; bunu daha kısa... sürede yapma sözü verebilecek başka bir adam bulabilirim. | Open Subtitles | نعم، أفهم لكن أنا لم أستطع أن أجد الرجل الذي التزام ليلة أمس و هذا |
| Onu ıskalamış olabilirim Ama seni bu mesafeden asla kaçırmam. | Open Subtitles | أنا أخطئت و لكن أنا لم أخطئ ابدأ من هذه المسافة |
| Tamam, dinle, Haklısınız. Değildi. Ama tamam, seni kırmak istemedim? | Open Subtitles | نعم ، اسمعي ، أنتِ محقة ، ليس حادثاً لكن أنا لم أقصد أن أؤذيكِ ، حسناً ؟ |
| Ama İkinci Kira'nın Misa olduğunu fark etseydi böyle gülemezdi... | Open Subtitles | لكن, أنا لم أفعل شي لجعله يكشفني, لذا لماذا هذه النظرة؟ |
| Sen öyle düşünebilirsin, Ama ben işimi şansa bırakmam. | Open Subtitles | , أنت لا تعتقدي أن أفعل ذلك . لكن أنا لم أصادف ذلك |
| Ama sizin arkadaşınız olmasının dışında Bayan Smith'e en ufak ilgi bile göstermedim. | Open Subtitles | لكن أنا لم أعطي اي اهتمام للانسة سميث , عدا انها صديقتك |
| Ama o şekilde kastetmemiş. Bu sadece onun... | Open Subtitles | لكن أنا لم أقصد بهذه الطريقة ..هذه فقط طريقته |
| O kızlar sana ne söyledi bilmem Ama haftalardır seni böyle mutlu görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماذا قالن لكي الأخوات, لكن أنا لم آراك سعيدة منذ أسابيع. |
| Bak, beni affetmek zorunda değilsin Ama geçen gecenin, son şey olarak aklında kalmasını istemedim. | Open Subtitles | أنظر, لست مجبراً على مسامحتي, لكن أنا لم أستطع أخبرك في الليلة الماضية |
| Soğuktu ve morarmıştı Ama durduramadım kendimi. | Open Subtitles | .. كانت باردة وزرقاء لكن أنا لم استطع التوقف |
| Ama ben sana birşey almadım, çünkü erkekler birbirine Sevgililer Günü hediyesi almaz. | Open Subtitles | لكن أنا لم احضر لك أي شئ، حسناً الرجال لايحضرون الهدايا لغيرهم من الرجال في عيد الحب |
| 15 yaşında başınıza böyle bir şey gelmesinin nasıl bir şey olduğunu anlayabilecekler varmı bilmiyorum Ama ben anne olmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لا أدري إن كان أحدكم يتذكر كيف كنتم في الخامسة عشرة، لكن أنا لم أكن مستعدة للأمومة |
| Bir noktadan sonra, sana karşı hislerim olduğunu biliyorum Ama ayrılmamızdan sonraki davranışlarım seni kırmaya yönelik değildi. | Open Subtitles | أعلم أنني كُنت أشعر تجاهك بمشاعر في فترة ما لكن أنا لم أتصنع مُعاملتي لكِ بعد إختلافنا ، لم أكُن أنوي جرحك |
| İkiniz de bunu söyleyip duruyorsunuz Ama geçirmiyordum. | Open Subtitles | كلتاكما لا تنفكان تردّدان هذا لكن أنا لم أكن تحت صدمة |