| Hayır, lanet okumuyorum... Ama dün aynı bir genç pagan... tanrıçası gibi, güzel ve cüretkardın. | Open Subtitles | لا ، انا لا اكفر لكن بالأمس ، عندما رأيتك جميلة جداً وجريئة مثل اللآهة الوثنية الصغيرة |
| Ama dün, işe gelmeden önce iflas ilan ettim. | Open Subtitles | لكن بالأمس. أشهروا إفلاسي قبل أن آتي للعمل |
| Ama dün hırsızın penceresine şu taşlardan biri atılmış. | Open Subtitles | لكن بالأمس , شخص ألقى واحدةً من هذه الصخور عبر نافذة السارق |
| Fakat dün, neredeyse bir trajedi yaşıyorduk ve yarın, boğaların erkenden arenaya gönderilmesi gerekiyor ve sanırım herkes bir süre serbest kalacak. | Open Subtitles | لكن بالأمس كدنا نتعرض لمأساة وغداً يجب أن يرسل الثيران إلى الحلبة مبكراً وأعتقد الجميع يحتاج لوقت استراحة |
| Fakat dün kadıncağız merdivenlerden aşağı düşmüş ve... | Open Subtitles | لكن بالأمس سقطت السيدة العجوز أسفل الدرج و |
| Gerçi her gece kaçıyor Ama dün gece sirk belgeselindeki adamın biri vücudunu, vücut kütlesinden daha küçük olan yerlere sokuyordu, ki imkansız-- | Open Subtitles | و ذلك ما أعاني منه كل ليلة، لكن بالأمس كان عن بهلواني يستطيع حشر نفسه في أماكن |
| Aferin beyefendi Ama dün senden üç basamaklı dava numarasını unutmamanı istediğimde uyuyakalmış numarası çektin bana. | Open Subtitles | حسنًا ، أترى أنتَ تفعل هذا لكن بالأمس سألتك أن تتذكر ثلاث أرقام لعدد الحالات وتظاهرت بالنوم |
| Pekala, detayları veremem, Ama dün gece gerçek ailelerimizden bir ipucu buldum. | Open Subtitles | حسناً, لا يمكنني قول التفاصيل و لكن بالأمس, و جدت خيط يقودنا لآبائنا الحقيقيين |
| Bunun yardımı olur mu, bilmiyorum, Ama dün ben oteldeyken, | Open Subtitles | لا أعرف إذا هذا سيُساعد، لكن بالأمس عندما كُنتُ، في الفندق، |
| Joan, daha önce de buna benzer durumlar yaşamıştım Ama dün mermiyi yiyeceğimi hissettim. | Open Subtitles | مررت بموقف كهذا من قبل لكن بالأمس شعرت برصاصة تخترقني |
| Bu hesap yıllardır aktif değil Ama dün kocanız, 1,115 Avro yatırdı. | Open Subtitles | كان الحساب المصرفي غير مستخدمًا لسنوات لكن بالأمس أودع زوجكِ فيه 1115 يورو |
| Düştüğümüzde başka şansımız olmadığını düşünüyordum Ama dün bana başka bir seçenek olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | عندما سقطت ظننت أنه لم يكن أمامي أي خيار، لكن بالأمس لقد أريتني أن هناك خيار، |
| Evet Ama dün gece beklenti yoktu. | Open Subtitles | نعم, لكن بالأمس, لم يكن هناك توقعات, حسناً؟ |
| Ama dün müşteri o adresteki bir deponun ücretini ödemek için para transferi yaptı. | Open Subtitles | لكن بالأمس قام العميل بإرسال حوالة بنكية للدفع مقابل التخزين في ذلك العنوان |
| Ama dün Manjil'e vardığımızda geri dönmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لكن بالأمس عندما وصلنا إلى "مانجيل" توجب علينا ان نرجع. |
| -Bu tavırlarını saha dışına taşıyorlar mıydı? -Bazen. evet. Ama dün kesinlikle öyle oldu. | Open Subtitles | أحياناً أجل لكن بالأمس بكل تأكيد |
| Fakat dün pazar kahvaltısına davet ettiklerinde bizi, | Open Subtitles | لكن بالأمس حينما اتصلا لدعوتنا من أجل الفطور المتأخر |
| Fakat dün gazeteyi saatlerce almadı. | Open Subtitles | لكن بالأمس ظلّت تلك الصُحُف خارج المنزل لساعات. |
| fakat, dün, karınız Bayan Caldwell'in başka erkeklerle görüştüğünü bana teyit etti. | Open Subtitles | لكن بالأمس أكدت لي زوجتك أن السيدة " كودويل " كانت تواعد شخصاً آخر |