| ama aramaya devam et, en azından seksin dibine vurursun. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تمارسي جنساً عظيم فعلاً بينما أنتِ تتأملين |
| Gündüzleri olmaz. ama bir akşam kahve içmeye davet edebilirsin. | Open Subtitles | ليس أثناء اليوم، لكن يمكنكِ أن توجّهين له دعوة لإحستاء القهوة ليلاً |
| Hayır ama sen benim ailemi iflasa mahkum edebilirsin ve daha da kötüsü ortaya çıkan hayatının gerçekliğini durdurabilirsin ama ben sana sövemez miyim? | Open Subtitles | لا , لكن يمكنكِ أن تعرض عائلتي كلها للافلاس و ما هو أسوأ , حتى توقفي ظهور الحقيقة عن حياتكِ و لا أستطيع أن أهينكِ؟ |
| Hayır, anlatamazsın. ama benim anlatmamı dinleyebilirsin. | Open Subtitles | كلاّ، لكن يمكنكِ أن تستمعي إليّ و أنا أتحدّث عن الرصاصات |
| ama buna evliyken de devam edebilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تأخذي الوقت للعمل على نفسك و أنتِ لا تزالين متزوجة |
| Yok, bunlara bakıp duruyordunuz da, ben sadece iş arkadaşımla yemek için kesmiştim ama siz de biraz alabilirsiniz. | Open Subtitles | لا، أنا فقط.. لإنكِ تنظرين إلى هذا.. لقدقطعتهذالإكلهمعزملائي، لكن يمكنكِ أن تناولي البعض منه ايضاً. |
| ama bize çete adımızla seslenebilirsin Beyaz Şimşek ve Jilet. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تدعينا بأسماء عصابتنا البرق الأبيض والشفرة |
| - Geçmişi değiştiremeyiz ama hayata devam edip yaşamayı seçebiliriz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نغير الماضي, لكن يمكنكِ أن تختاري المضي قدماً و العيش. |
| Bak, kendisi evrenin 6.000 yıldan daha yaşlı olduğunu savunacak ama bence bu kısımlarda, parmaklarınla kulağını tıkayıp "Amazing Grace" şarkısını mırıldanabilirsin. | Open Subtitles | انظري ... سيأتي على ذكر أن العالم عمره أكثر من 6000 عام لكن يمكنكِ أن تضعي إصبعيك في أذنيك وأن تدندني |
| ama küçük birşeyler çalabilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تسرقي شيئاً صغيراً |
| ama daha iyisini yapabilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تحصلي على عمل أفضل |
| Hiç kendi vücudunun içinde olduğunu ama etrafındaki boşluğu gerçekten hissedebildiğini hissettin mi aniden hava gelir, gerçekten ağırdır ve atmosferi hissedebilirsin ve moleküller kafanın etrafında dolanır. | Open Subtitles | هل يوما من الأيام شعرتِ انكِ داخل جسمك لكن يمكنكِ أن تشعري حقاً, مثل الفضاء حولك, مثل الجو يصبح فجأة مثل, ثقيل جداً ويمكنكِ أن تشعرِ, مثل الغلاف الجوي |
| - Hayır. ama onun bizi gördüğünden emin olabilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تراهنين بإنه يرانا. |
| Ben üçüncü Robert Alexander ama bana Moose diyebilirsin. Ne haber? | Open Subtitles | أنا (روبرت أليكساندر الثالث), لكن يمكنكِ أن تناديني بـ(موس) |
| Robert Alexander, ama bana Moose diyebilirsin. Naber? | Open Subtitles | أنا (روبرت أليكساندر الثالث)، لكن يمكنكِ أن تناديني بـ(موس) |
| Adım Xavier, ama X de diyebilirsin. | Open Subtitles | أنا (إكسافير) لكن يمكنكِ أن تناديني (إكس) |
| ama olabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تصبحي هكذا |
| ama yine de fena olmazdı, değil mi? | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تعيشي به، صحيح؟ |
| ama bize paranın nasıl çalıştığını Gibbons'a nasıl ulaştığını gösterebilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنكِ أن تخبرينا من أين تأتي الأموال وكيف وصلت لـ(غيبنز) |
| Benim adım Rajesh ama sen Raj diyebilirsin. | Open Subtitles | أنا اسمي (راجيش) لكن يمكنكِ (أن تناديني بـ (راج |