| Ama Dürüst olmalıyım. Kontrol birazcık bize kayacak. | Open Subtitles | ولكن, للأمانة يجب أن تترك لنا بعض الحرية. |
| Ama, Dürüst olmalıyım ki, o anda bunu yapamadım. | Open Subtitles | لكن للأمانة لم تخطر على بالي هذه الفكرة حين ذلك |
| Dürüst olmak gerekirse, hiç yakın olmadık, her zaman mesafeliydi. | Open Subtitles | للأمانة.. لم نكن مقربتان أبدا فلقد كانت دائما بعيدة إلى حد ما |
| Ben sadece bilmiyorum. Açıkçası kızların peşinde koşmaktan çok keyif alıyorum. Onlarla takılmaktan, şey yapmaktan. | Open Subtitles | لا أعلم، للأمانة أستمتع جدًّا بالخروج ومطاردة الفتيات والممارسة. |
| Açıkçası içerideyken, bu düşünceyle dayanıyordum. | Open Subtitles | للأمانة ، هذا ما جعلني أتحمل السجن |
| Doğrusu bu sene, kayda değer bir olay olmadan geçip gidecek diye korkuyordum. | Open Subtitles | للأمانة , كنت أخشى أن يمر هذا الحدث بدون شئ ملفت هذا العام |
| Şu ana kadar, bir dürüstlük timsali değildin. | Open Subtitles | حسنا، تعرف حتى الآن لم تكن بالضبط صورة للأمانة |
| Doğruyu söylemem gerekirse, burada sadece ben varım. | Open Subtitles | للأمانة هل المحل بجنن و أنا بحبو كتير |
| Dürüst olmak gerekirse, oradan oraya koşturmak beni yoruyor. | Open Subtitles | للأمانة, إنه عبء ثقيل يجر جسدي الكهل الضعيف من بلد إلى آخر |
| Dürüst olmak gerekirse, bir çöreğe içim gidiyor çünkü anlaşılan, ben bir çörek yiyiciyim. | Open Subtitles | للأمانة ، أنا أحب الكعك لأنه ،كما يبدو أننى أحب الأكل |
| Dürüst olmak gerekirse 2 numaralı köken kardeşi alt etmeme izin vermediğiniz için ben biraz kızgınım. | Open Subtitles | للأمانة فإنّي مُنزعج لعدم دعوتي لمكيدة التخلُّص من الأصليّ رقم 2. |
| Dürüst olmak gerekirse 2 numaralı köken kardeşi alt etmeme izin vermediğiniz için ben biraz kızgınım. | Open Subtitles | للأمانة فإنّي مُنزعج لعدم دعوتي لمكيدة التخلُّص من الأصليّ رقم 2 |
| Dürüst olmak gerekirse, biraz keyifliydi. | TED | للأمانة كنت من الاشخاص المنعشين |
| Dürüst olmak gerekirse görev başarısız olmuştu. | Open Subtitles | لقد فقدنا الكثير من الرجال فى ..تلك العملية، لكن للأمانة أقول لقد فشلت العملية فى تحقيق... |
| Dürüst olmak gerekirse, bunlar sadece senin bildiklerin. | Open Subtitles | للأمانة هذه الأمور التي تعلمين بها فقط |
| Açıkçası ikisi sizi öldürmeye çalışıyordu efendim. | Open Subtitles | للأمانة اثنين منهم كانا يحاولا قتلك |
| Açıkçası biraz kaçık olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | للأمانة اعتقدت أنها مخبولة |
| - Açıkçası Sara geçen altı yıl boyunca atlattıklarını düşündün mü? | Open Subtitles | للأمانة يا (سارّة)، مجرّد التفكير فيما مررتِ بهِ خلال الـ6 أعوام الماضية؟ |
| Doğrusu gırtlak hırıltısı vardı sanırsam. | Open Subtitles | لكن للأمانة, كان مصابًا بـ إلتهاب الحنجرة, كما أظن. |
| Sayın Yargıç, Doğrusu, incelemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | للأمانة حضرة القاضى اضطررت للبحث عنه |
| Şu ana kadar, bir dürüstlük timsali değildin. | Open Subtitles | حسنا، تعرف حتى الآن لم تكن بالضبط صورة للأمانة |
| Hâli hazırda dürüstlüğe yatkın olan dürüstlük adayları için tasarlandı. | Open Subtitles | لقد صمم للمتقدّمين الذين يميلون للأمانة. |
| Doğruyu söylemek gerekirse... | Open Subtitles | للأمانة... |