| belki Souchet'e, ve oradan da operaya. | Open Subtitles | أفكر فى تناول السوشيت وبعد ذلك الذهاب للأوبرا |
| Ben Bond. Bu geceki operaya iki bilet istiyorum, soldaki locadan olacak. | Open Subtitles | أَحتاجُ تذكرتين للأوبرا اللّيلة، و يُتْرَكَوا في شباكِ التذاكر. |
| Seninle operaya gideceğimi söyledim ama hepsi bu kadar. | Open Subtitles | قلت أني سأذهب للأوبرا معك و لكن .. هذا ما سيحدث فقط |
| 2000 yılında, Güney Afrika'ya yeni bir Opera topluluğu kurmak için gitme fırsatım oldu. | TED | مرة أخرى في عام 2000، أتيحت لي الفرصة للذهاب الى جنوب افريقيا لتأسيس شركة جديدة للأوبرا |
| Çin'in en kuzeyinde, bu Opera binasını yaptık. | TED | في شمال الصين، قمنا أيضاً ببناء دار للأوبرا. |
| Babam Opera dinlerdi. Operayı çok severdi. Ama berbat eden birileri varsa-- | Open Subtitles | لقد اعتاد أبى الإستماع للأوبرا ، لقد كانت يحب الأوبرا و لكن إذا أصدر رجل ضجة |
| operaya çok katkısı olabilirdi diye düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن كلنا نشعر بأن ذلك سيكون شيئا عظيما للأوبرا |
| Niles operaya yalnız gitmekten nefret ettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أوه، النيل، تَعْرفُ أَكْرهُ ذِهاب للأوبرا لوحده. |
| Kulağa biraz garip gelecek, biliyorum ama yarın akşam operaya gitmek ister misin? | Open Subtitles | أعرف أن هذا سيبدو غريباً لكن أتحب الذهاب للأوبرا ليلة غد؟ |
| Şimdiyse, operaya olan sevgim duyarlı yanımdan kalan tek şey maalesef. | Open Subtitles | والآن أخشى أنّ حبّي للأوبرا هو كلّ ما بقي من جانبي الحسّاس |
| Bilirsin, Biz yeni bir suluboya resim resim dersi alabiliriz veya... veya salsa dansı öğrenmeye gidebiliriz veya operaya sezonluk bilet alabiliriz. | Open Subtitles | او نتعلم رقصة السالسا او نحصل على مقاعد موسمية للأوبرا |
| Cumartesi doktora tezini bitirmesini kutlayacağız bu yüzden operaya gideceğiz. | Open Subtitles | السبت سنحتفل بانهائها رسالة الدكتوراة لذا سنذهب للأوبرا |
| Yerden bahsetmişken, operaya gideceğini duydum. | Open Subtitles | مهلا بالحديث عن الأماكن لقد سمعت أنكى ذاهبه للأوبرا |
| Hayır, operaya falan gitmeyeceğim ve bu şimdiye kadar ki en kötü konu geçişiydi. | Open Subtitles | لا أنا لست ذاهبه للأوبرا وهذا كان أسوأ اتباع على الاطلاق |
| Açıkçası burada geçirdiğim dört yıllık zaman zarfında operaya gitme şecaatine hiç nail olmadım. | Open Subtitles | بكل صراحة، أنا لم استجمع شجاعتي لأذهب للأوبرا خلال الأربع سنوات التي قضيتها هنا |
| Evet, ve Sierra Club, İnsanlık İçin Habitat, Opera ve Public Radyosuna da veriyorum. | Open Subtitles | نعم, لنادي سيريا و جمعية موطن البشرية و للأوبرا و للإذاعة العامة |
| Eğitimli, kibar, Opera dinlemeyi seven biri. | Open Subtitles | إنه مثقف، ومصقول، ولديه تقدير شديد للأوبرا. |
| Hergün zindelik için öğlen 2'de 7,5 dakikalık bir öğle uykusuna yatardı, ...ninni olarak Opera eşliğinde. | Open Subtitles | يومياً في الساعة 2 يأخذ قيلولة لـ7 دقائق و نصف و يستمع للأوبرا أثناء ذلك |
| Aşçı öldüğünden beri, Bay Jimmy hep arkada çalışıyor şarabını içiyor, Opera dinliyor, et doğruyor. | Open Subtitles | منذ أن مات الشِف, السيد جيمي مجرد يظل في الخلف هناك, يشرب نبيذه, مستمعا للأوبرا ويقطع اللحوم |
| Chicago'da Ulusal yarışmaya katılacağız ve Lyric Opera'da söyleyeceğinizi gördük ve-- | Open Subtitles | من فضلكِ نحن سنأدي في البطولة الوطنية بشيكاغو، ورأينا أنكِ ستكونين هناك تغني في مسرح القصيدة الغنائية للأوبرا. |
| Opera gecesine iki silahlı adam daha göndermişsin. - Birisi beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | أرسلت رجلان مُسلحان للأوبرا الليلة وأحدهم حاول قتلي |
| Operanın sürekli bir takipçisi olduğumdan bunu iltifat olarak alıyorum. Buna rağmen tam tersini kastettiğinize eminim. | Open Subtitles | وبصفتي أحد الرعاة المتحمسين للأوبرا فسآخذ كلامكِ كنوع من المُجاملة بالرغم انني متأكد انكِ كنتِ تقصدين العكس |