Böylece topluluk; ilginç insanlarla birlikte bir dizi işbirliği yapmamızı sağladı. | TED | و قد أتاحت لي هذه المجمعة صنع روابط للتعاون مع عدد وافر من الأشخاص المثيرين للاهتمام |
Aslında, büyük Alman ordusuyla işbirliği içinde hepimizi memnun edecek bir yol bulma... umudu içindeyim efendim. | Open Subtitles | فيالحقيقة،إننيآمل أننجد.. طريقة للتعاون مع الجيش الألماني العظيم بطريقة تكون مُرضية للجميع |
Bana, diğer araştırma merkezleriyle işbirliği yapmanın daha fazla özgürlük getireceği söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لي بأنه سيكون هنالك حرية أكبر للتعاون مع مراكز أبحاث أخرى |
Sonunda planımda yer almayı kabul etti. | Open Subtitles | بعدها أخيراً قال نعم للتعاون مع خطتي |
Sonunda planımda yer almayı kabul etti. | Open Subtitles | بعدها أخيراً قال نعم للتعاون مع خطتي |
Özür diliyorum ve sizi temin ederim ki, bu sorunu çözmek için uygun gördüğünüz her kararda sizinle işbirliği yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أعتذر وأؤكد لك أنني مستعد للتعاون مع أي دورة تظنها مناسبة لكي نحل هذه المشكلة |
Buraya kendi rızamla geldiğimi ve soruşturmaya yardım etmek için işbirliği yapmak istediğimin kayıtlara geçmesini istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يذكر فى السجلات أننى حضرت الى هنا بمحض ارادتى للتعاون مع تحقيقكم |
Diğer insanlarla işbirliği için vazgeçilmez hak... | Open Subtitles | للتعاون مع الآخرين وانشاء جماعة معينة |
26 Temmuz Hareketi ile taktiksel anlamda işbirliği içine girmeye hazırız. | Open Subtitles | نحن مستعدون للتعاون مع حركة ال26 من تموز... في جميع المناورات العسكرية... |
Size haberlerim var her şeyi yapabileceğini sanan iki gerzek federal polisle işbirliği yapmak zorunda değilim... | Open Subtitles | عندي أخبار من أجلك لستُ مضطر للتعاون مع عناصر شرطة فدرالية مُغفلين الذين يعتقدون أنهم... |
Efendim, ben sadece... boyun eğip direkt komiteyle işbirliği... | Open Subtitles | يا سيدي أنا لا أعتقد أننا يجب أن ننحني إلى الوراء للتعاون مع ... |