| Büyükannenin gümüşlerini karaborsadan okuturken sen de borsaya göz kulak ol. | Open Subtitles | . يجب أن تبدو فقيراً عندما تريد أن تتذلل للجدة |
| - Bu şey, Büyükannenin canım. - Safirleri biz eklettik. | Open Subtitles | (كان هذا للجدة (سوان - ولكننا اضفنا الياقوت - |
| - Büyükannenin berbat nöbetlerinin. | Open Subtitles | النوبات المضطربة للجدة |
| Evet, sadece Tsunade Nine'nin mektubunu ulaştırmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أجل ,أملك الآن رسالة يجب أن أوصلها للجدة تسونادي |
| Oh, sahi ya! Tsunade Nine'ye rapor vermeyi unuttum. | Open Subtitles | أوه , لقد نسيت أنه علي أن أوصل تقريرا للجدة تسونادي .سأضطر |
| Farai, Büyükanne Jack'e hastaneden aldığı zarfı uzatıyor. | TED | فاراي مدت للجدة جاك ظرفًا من ممرضة العيادة. |
| Büyükanne Jack ise Şubat ayında bir sabah 257. hastasını görmesini bekliyorduk. | TED | أما بالنسبة للجدة جاك، في صباح أحد الأيام في فبراير، كانت ستستقبل زبونها ال257 في الحديقة. |
| En azından harika fikrim sayesinde Nine için biraz para kazandık. | Open Subtitles | على الأقل جنينا نقودا قليلة للجدة, الفضل لفكرتي العظيمة. |
| Nine için kurallar koyuyor. | Open Subtitles | يعد القوانين للجدة |
| Nine bunsuz yaşayamaz. | Open Subtitles | -لا يمكن للجدة النجاة بدونها |
| Son olarak da bu Büyükanne Jack'in bir fotoğrafı. | TED | أخيرًا، هذه صورة للجدة جاك. |
| Sosuke! Büyükanne Toki'den derhal özür dile! | Open Subtitles | سوسكي، اعتذر للجدة توكي |
| Büyükanne Annette Giles'ın. | Open Subtitles | للجدة,(آنيت جيليز).إنها |