| May, altmışsekiz yaşındayım, bilgisayarlar için oldukça yaşlıyım bunun yanında ailemede bakmalıyım. | Open Subtitles | ماى , عمري 68 سنة, أنا كبير السن جدا للحاسبات و إضافة إلى أنا عندي عائلة أعولها ـ. |
| Günümüzde bilgisayarlar, saniyede trilyonlarca hesaplamayı, parmağında fırıldak gibi döndürebilir. | Open Subtitles | يمكن للحاسبات اليوم أن تقوم بملايين العمليات الحسابية فى الثانية الواحدة |
| Daha doğrusu, bilgisayarlar evrim ilkelerini kendi programlarını şekil ve rafine etmede kullanabilirler, aynı şekilde doğal dünya da canlı organizmaları şekillendirmek ve rafine etmek için evrimi kullanır. | Open Subtitles | للتوضيح أكثر .. يمكن للحاسبات أن تستخدم مبادئ نظرية التطور لتشكيل وعمـل برامجها الخاصة بنفس الطريقة التى تعمل بها الطبيعة |
| Bilgisayar endüstrisini düşünün, koca koca bilgisayarlardan, ufacık bilgisayarlara nasıl geçtik, küçüldükça nasıl daha güçlü ve daha hızlı bir hale geldiler, şimdi aynı şey genom dizilimi için de oluyor: şu anda artık insan genomu dizilimini 5 bin dolara, bir, bir buçuk saatte çıkarma noktasındayız; önümüzdeki beş sene içerisinde bunun olacağını göreceksiniz. | TED | لو فكرت في قطاع الكمبيوتر وكيف بدأوا صناعة الكمبيوترات الضخمة حتى وصلوا للحاسبات الآلية الصغيرة وهي اكثر قوة واسرع في كل مرة نفس الشيء يحدث مع قراءة الجينات في الوقت الحالي نحن على وشك امكانية قراءة الجينوم البشري بسعر 5 ألف دولار في ساعة أو نصف ساعة سترون هذا يحدث خلال الخمس السنوات القادمة |
| - Biliyorum ama bilgisayarlara ulaşmalıyız. | Open Subtitles | أعرف ولكننا لابد أن نصل للحاسبات |
| Watchtower'daki bilgisayarlara göre evet. | Open Subtitles | -طبقاً للحاسبات في (برج المراقبة)، نعم |